Bursa Ulu Camii ile Orhan Gazi Camii arasında yürüyerek rahatlıkla ulaşabileceğiniz bu tarihi han, Osmanlı’nın en görkemli ticaret merkezlerinden biri olarak biliniyor. 1491 yılında II. Bayezid tarafından yaptırılan Koza Han, adını ipek böcekçiliğinin kalbi sayılan “koza”lardan alıyor. Yüzlerce yıl boyunca ipek kozası ticaretinin yapıldığı bu han, günümüzde de ipeğin zarafetini yaşatıyor.
Asırlık Taşlar Arasında Zamansız Alışveriş
Koza Han’da bugün 45 dükkan, rengarenk ipek eşarplar, şallar, el yapımı tekstil ürünleri ve özel kumaşlarla ziyaretçilerini karşılıyor. Alışverişin ruhunu, tarihi bir yapının içinde yaşamak isteyenler için bu han, modern AVM’lere bambaşka bir alternatif sunuyor.

Zanaatkâr esnaflar dükkânlarının önünde konuklarını güler yüzle karşılarken, el emeği ürünler raflarda göz kamaştırıyor. Özellikle el dokuması ipek şallar ve Bursa işi motiflerle süslenmiş eşarplar, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Çınar Gölgesinde Bir Bardak Çayın Huzuru
Han’ın tam ortasında yer alan çay bahçesi, gölgesini yüzyıllardır esirgemeyen ulu çınar ağaçlarıyla çevrili. Günün yorgunluğunu atmak, alışverişin ardından biraz soluklanmak ya da sadece tarihi dokuyu izleyerek çay içmek isteyenler için burası adeta bir sığınak. Özellikle sabah saatlerinde gelenler, hanın sessizliğinde bir Osmanlı sabahına uyanmış gibi hissediyor.

Taç Kapısından Girerken Zamanda Yolculuk Başlıyor
Koza Han’a adım atarken karşılaştığınız taş işçiliğiyle bezeli taç kapısı, yapının ihtişamını daha girişte hissettiriyor. Gotik çizgilerle Osmanlı mimarisini buluşturan bu kapı, fotoğraf tutkunlarının da favori noktalarından biri.
İçeriye adım attığınızda ise iki katlı kesme taş mimarisi, taş döşeli avlusu ve yüksek tavanlı dükkânlarıyla geçmişin izlerini modern yaşamla harmanlayan etkileyici bir atmosfer sizi karşılıyor.
Sıla SOLAKLAR VERİM

