Doyran Koyu’nda elektrik, su, duş ya da tuvalet gibi hizmetler bulunmuyor. Aynı şekilde kafeterya, market gibi herhangi bir işletmeye de rastlanmıyor. Bu yönüyle koy, doğayla tam anlamıyla bütünleşmek isteyen karavan, çadır ve kamp tutkunlarının gözdesi hâline gelmiş durumda.

Zeytinliklerle Çevrili Sakin Bir Vaha
Koyun etrafı zeytin ağaçlarıyla çevrili ve denizi oldukça berrak. Zemin taşlık olsa da suyu ferahlatıcı derecede temiz. Rüzgar almayan yapısıyla özellikle sabah ve akşam saatlerinde oldukça sakin bir atmosfer sunuyor. Ayrıca burası balık tutmayı sevenler için de biçilmiş kaftan.

Kampçılar İçin Sadeliğin Adresi
Doyran Koyu’nda kamp yapanlar sadece doğanın sesini duyuyor. Deniz, rüzgar ve kuş cıvıltılarının eşlik ettiği bu kamp deneyimi, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için oldukça cazip. Gün batımını izlemek ve doğayla iç içe bir gece geçirmek isteyenlerin favorisi olan bu koy, özellikle hafta içi günlerinde oldukça sakin.

Ulaşım: Sadece Özel Araçla
Toplu taşıma ile doğrudan ulaşım mümkün değil. İzmir şehir merkezinden Fahrettin Altay’a ulaşıp Urla ve ardından Çeşme aktarmalarıyla bölgeye ulaşmak mümkün olsa da Doyran Koyu’na varmak için özel araç şart.
Koya giden yol toprak olsa da binek araçlarla ulaşım sağlanabiliyor. Motokaravanla rahatça gidebilirsiniz ancak çekme karavanlar için SUV tipi araçlar öneriliyor. Yolun sonunda sizi karşılayan manzara ise tüm zorluklara değiyor: cam gibi bir deniz ve tamamen sessiz bir doğa.
Serpil ADAK

