Faik Atik, boza üretiminde köklü bir geçmişe sahip olan ve günümüzde ayakta kalmayı başaran Saray Boza’nın ülke sınırlarını aşan hikayesini anlattı. Faik Atik, Balkanlar’dan Türkiye’ye göç eden babasından öğrendiği boza üretimini aynı geleneksel standartlarla yaşatmayı sürdürüyor. Saray Boza’nın geçmişinin aslında Üsküp’e kadar uzandığını, babasının Türkiye’ye göç edip Bandırma’ya gelmeden önce de boza üretimi yaptığını söyleyen Faik Atik, “Belki de artık bu işte son nesiliz diyebiliriz” dedi.
“BOZA DÖRT MEVSİM TÜKETİLEBİLİR”
Faik Atik, yarım asırlık hikayesini paylaşarak şu sözlere yer verdi: “Süreç uzun. Ailem, Üsküp’ün Tetova kazasından Bandırma’ya yerleşmişler. İşletmemiz Bandırma’da 1958 yılında kuruldu. Tabi babam Üsküp’te de aynı işi yapıyordu. Daha sonra işi yürütmeye biz başladık. Babamızın yanında uzun süre çırak gibi çalıştık. Tabi ki uzun ve meşakkatli bir iş. Bozacılık farklı bir kültür. Bozanın en az 5-6 bin yıllık bir tarihi var ama bizim burada kışın daha çok tüketiliyor. Burada ustalarımız bize karşı sert oluyorlardı. Yumuşak olsaydılar bu işi belki biz de öğrenemezdik ama Allah razı olsun bizlere bir altın bilezik gibi bir şey vermiş oldular. Zanaat farklı bir şey ve incelikleriyle öğrenmek uzun yıllar alıyor. Meslek zor olunca kimse ben bu işi öğreneyim demiyor. Bir de boza genelde kışın tüketiliyor. Yani kazancı tatmin etmiyor. Halbuki dört mevsim tüketilebilir. Belki de artık bu işte son nesiliz diyebiliriz.”
“MESLEĞİMİ ÇOK SEVİYORUM”
Hedeflerinin bir asrı görmek olduğunu söyleyen Atik, “Mesleğimi çok seviyorum. Zaten sevmezsen bu işten bir randıman alamazsın, ürettiğin ürün de lezzet vermez. Çocuklarımız okul okudular ama inşallah emekli olduklarında bu işi devam ettirirler. Bizim iş, kazancından ötürü kıyıda kalıyor. Markamız patentli, 65 yıllık bir marka. Babamdan kalan bu işi devam ettirdiğim için bir asra varsın isterim. Tabi rabbim ne der ne ile karşılaşırız, bunu da bilemeyiz ama inşallah devam eder” diye konuştu. İHA