10 Ağustos’ta saat 19.53’te Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntı İstanbul, İzmir, Bursa ve çevre illerden de hissedildi. Bu depremin ardından bölgede yüzlerce artçı kaydedildi. 24 Ağustos gecesi ise yine Sındırgı merkezli 4,8, 4,2 ve 4,3 büyüklüğünde üç deprem arka arkaya gerçekleşti. Halk geceyi parklarda, araçlarında ve çadırlarda geçirmek zorunda kaldı.
Resmi Açıklamalar: “Olumsuz Bir Durum Yok”
AFAD, depremlerin ardından sahada inceleme yapıldığını, şu ana kadar ciddi bir olumsuzluk bildirilmediğini açıkladı. İçişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, “AFAD ve ilgili tüm kurumlarımız sahada” ifadelerini kullandı. Balıkesir Valiliği ise can kaybı olmadığını belirterek vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Uzmanlardan Kritik Değerlendirme
Depremler sonrası uzmanlar artçıların olağandışı şekilde geniş bir alana yayıldığını belirtiyor. Ancak aynı zamanda “6,1 büyüklüğündeki depremin ardından daha büyük bir deprem beklenmiyor” değerlendirmesi yapılarak halk sakin olmaya çağrıldı. Enerji boşalmasının gerçekleştiği, bu nedenle yeni bir büyük deprem ihtimalinin düşük olduğu ifade edildi.
Halk Panikte: “Geceyi Dışarıda Geçirdik”
Sındırgı’da yaşayan vatandaşlar, artçıların bitmemesi nedeniyle tedirginlik yaşıyor. Güvenlik kamerası görüntüleri, deprem anındaki paniği gözler önüne sererken, birçok aile evlerine girmeye çekindi. Sosyal medyada “Geçmiş olsun Balıkesir” mesajları yayılırken, depremi hisseden vatandaşların paylaşımları gündem oldu.

Balıkesir’in Deprem Geçmişi
Balıkesir, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakın konumu nedeniyle tarih boyunca yıkıcı depremlerle karşılaştı. 1898’de yaşanan ve “Koca Zelzele” olarak bilinen depremde yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. 1919’daki Ayvalık depremi ise binlerce can aldı. Uzmanlar, bölgenin 7 büyüklüğüne kadar deprem üretebilecek fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatarak hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor.
Balıkesir’de art arda yaşanan depremler bölge halkını tedirgin etse de uzmanlar büyük bir deprem ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor. Yine de tedbirli olmak, hasarlı binalardan uzak durmak ve bilinçli davranmak hayati önem taşıyor.
Havva ERTÜRK

