Doğanın Kalbinde Sessiz Bir Kaçış
Alacasu Koyu, zengin flora ve faunasıyla doğaseverler için adeta bir açık hava müzesi. Kıyı boyunca uzanan sivri kayalıklar, dalgaların binlerce yılda şekillendirdiği doğal anıtlar gibi yükseliyor. Bölge, yalnızca deniz keyfi için değil, doğa fotoğrafçılığı, piknik ve sessiz yürüyüşler için de ideal bir ortam sunuyor.
Tarihle İç İçe Bir Deniz Molası
Koyun hemen yakınındaki tepelik alanda bulunan ve yöre halkının “Cingi” adını verdiği eski taş mezarlar, bölgenin tarihi mirasının en dikkat çekici unsurlarından biri. Yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşan bu mezarlar, tarihe meraklı ziyaretçilere unutulmaz bir keşif deneyimi yaşatıyor. Ayrıca koyun batı yönünde yer alan Phaselis Antik Kenti ile Alacasu arasındaki bölge, antik izlerle doğal güzelliklerin iç içe geçtiği eşsiz bir rota oluşturuyor.
Deniz, Orman ve Sessizlik
Alacasu Koyu, hem günübirlik ziyaretçiler hem de sakin bir tatil arayanlar için benzersiz bir adres. Gölgeli alanları piknik için uygunken, sessiz sahilinde huzur dolu anlar yaşanabiliyor. Sabah saatlerinde sivri kayalıklardan gün doğumu izlemek, tatilcilerin unutamayacağı anılardan biri oluyor. Bölgedeki doğal mağaralar ve ilginç kaya oluşumları ise keşif ruhunu canlı tutuyor.
Antalya’da Unutulmaz Bir Durak
Kalabalıklardan uzak, doğayla ve tarihle iç içe huzurlu bir tatil deneyimi arayanlar için Alacasu Koyu, henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir saklı cennet. Yerli ve yabancı turistler için farklı bir Antalya rotası sunan koy, ziyaretçilerine hem dinginlik hem de keşif dolu anlar vadediyor.
Sıla SOLAKLAR VERİM