Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından duyurulan tavsiye niteliğindeki karar kapsamında, bireysel kredi kartları ve ihtiyaç kredileri 48 ay vade ve yüzde 3,11 faiz oranı üzerinden yapılandırılabiliyor. Karar, özellikle gecikmiş ödemesi olan veya borcun tamamını ödeyemeyen vatandaşları kapsıyor.

BDDK, yapılandırma başvurularına 3 aylık süre tanımıştı. Bu süre 10 Ekim 2025 itibarıyla sona erecek. Yapılandırma imkânından yararlanmak isteyenler, başvurularını bu tarihe kadar tamamlamak zorunda. Yüzde 3,11 olarak belirlenen faiz oranına KKDF ve BSMV vergileri eklendiğinde, borcun aylık maliyeti yüzde 4,043 seviyesine ulaşıyor.
Artık sadece asgari tutarı ödenmeyen kredi kartları değil, dönem borcu kısmen veya tamamen ödenmeyen kartlar da yapılandırmaya dahil. İhtiyaç kredilerinde ise gecikme süresi “30 günü aşan” tanımı yerine “her türlü gecikmiş ödeme” esas alınıyor. Yapılandırmada borç bakiyesi, karar tarihindeki değil, yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarih itibarıyla güncel bakiye üzerinden hesaplanıyor. Önceden yapılandırılmış krediler dahi tekrar yapılandırılabiliyor.

Ekonomi uzmanları, ödeme gücü yeterli olmayan vatandaşların borçlarını uzun vadeye yayarak düzenli taksit ödemesi planlamalarını öneriyor. Aksi durumda yalnızca asgari ödeme yapmak veya hiç ödeme yapmamak, borçluların temerrüde düşmesine, kredi notunun olumsuz etkilenmesine ve yüksek faiz yükü ile karşılaşmasına neden olabilir.
50 bin liralık bir borç, yüzde 3,11 faizle 12 ay vadede yapılandırılırsa aylık taksit 5 bin 341 TL, toplam ödeme 64 bin 92 TL oluyor. Aynı borç 48 ay vadeyle yapılandırıldığında ise aylık taksit 2 bin 376 TL, toplam ödeme 114 bin 48 TL olarak gerçekleşiyor.
100 bin liralık borç için ise 12 ay vadede taksit 10 bin 682 TL, toplam ödeme 128 bin 184 TL iken, 48 ay vadeyle yapılandırmada aylık taksit 4 bin 752 TL, toplam ödeme 228 bin TL seviyesine ulaşıyor.

Yapılandırma fırsatını değerlendirmek isteyen vatandaşlar, başvurularını 10 Ekim 2025 tarihine kadar tamamlamalı. Uzmanlar, borçların yapılandırılması ve uzun vadeye yayılması ile mali yükün hafifletilebileceğini ve finansal risklerin azaltılabileceğini vurguluyor.
HABER MERKEZİ

