Türkiye’de akademi dünyasını derinden sarsan sahte diploma skandalıyla ilgili yankılar büyüyor. İddialara göre yaklaşık 400 kişi sahte diplomalarla akademik kadrolara yerleşti, hatta bazıları doçent ve profesör unvanları aldı. Bu skandal üzerine konuşan Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, YouTube kanalında yaptığı açıklamada sistemin ne denli bozulduğunu gözler önüne serdi.
Makalesiz Akademisyen Olur mu?
Özkara, “Bir akademisyenin sahte yayın üretmesi mümkün değil” diyerek, uluslararası veri tabanlarında yer almayan kişilerin bilim insanı sıfatını taşıyamayacağını belirtti. “Bu kişilerin tek bir nitelikli yayını yok. Yayınsız bir insan nasıl doçent ya da profesör olur?” diyerek sistemdeki çarpıklığa dikkat çekti. Ayrıca, “Web of Science gibi platformlarda izlenebilirliği olmayan birinin akademik kariyer yapması mümkün değil” diyen Özkara, bu kişilerin kadro almasının arkasında büyük bir torpil zinciri olduğuna işaret etti.
Akademide Liyakat Aranmaz Hale Geldi
Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, kariyerinde yaşadığı bir olayı örnek göstererek, liyakatin nasıl hiçe sayıldığını anlattı. Yayın açısından alanında en üst sıralarda yer aldığı dönemlerde başvurduğu bir devlet üniversitesinde, CV’sine bile bakılmadığını söyledi. “CV’mi eline alan dekan, tek sayfasını çevirmeden kenara koydu. Bunun yerine o üniversitede görevli bir tanıdığıma beni sordu” diyerek, akademik kriterlerin nasıl devre dışı bırakıldığını paylaştı.
Torpille Kadro, Emekle Bekleyiş
İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri başta olmak üzere birçok bölümde kadro açmanın imkânsız hale geldiğini vurgulayan Özkara, torpil mekanizmasının bu noktada devreye girdiğini söyledi. “Yıllarını vermiş, uluslararası yayınlar yapmış araştırma görevlileri bile, torpilli biri gelmeden kadro çıkarılmasını bekliyor” diyerek gelinen noktayı özetledi. Bu sistemin, çalışkan akademisyenleri pasifleştirdiğini ve liyakatsizliğin ödüllendirildiği bir düzene dönüştüğünü belirtti.
Torpile Sessiz Kalanlar da Suçlu
Özkara’ya göre en büyük sorunlardan biri de torpil karşısında sessiz kalan akademik camia. “Bir kişi torpille geldiğinde, kapıda karşılanıp ‘Üniversitemize çok şey katacaksınız’ deniliyor. Bu en acı veren kısmı” dedi. Tepki gösterilmediği sürece liyakatsizliğin normalleştiğini vurguladı. Özkara, bu düzenin artık üniversiteleri bilim yuvası olmaktan çıkardığını, gençlerin geleceğini tehdit ettiğini ifade etti.
Gençler Çalışıyor, Eğitim Sistemi Çöküyor
YKS tercih döneminde milyonlarca gencin büyük emek harcayarak üniversite kapısını araladığını hatırlatan Özkara, “Ancak onları karşılayan akademik kadronun niteliği her geçen gün düşüyor. Bu da verilen eğitimi dünya standartlarının çok gerisine itiyor” dedi.
Bu durumun temelinde, liyakatle değil ilişkiyle kurulan akademik yapının olduğunu vurguladı. “Doğru akademisyenlerle ilerlemeyen bir sistem, sadece bireyleri değil, ülkenin geleceğini de tüketir” ifadelerini kullandı.
YouTube Kanalında da Bahsetti: Kurtuluş Akademide
Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, YouTube kanalında yaptığı açıklamada şu çağrıda bulundu: “Bu mesele siyaset üstüdür. Ne iktidar ne muhalefet ayrımı var. Her kurumda torpil yapan var. Ama bizler, dürüst ve vicdan sahibi insanlar olarak bu düzene karşı durmalıyız.”
Akademide torpil ve liyakatsizlikle mücadele edilmeden ülkenin gelişmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Özkara, sözlerini şöyle tamamladı: “Üniversiteler bu ülkenin kurtuluş noktasıdır. Eğer akademi çökerse, gelecek de çöker.”
Büşranur AKDAĞ