İstanbul’daki diyaliz çetesinin, yatağa bağımlı yaşlı hastaları hedef alarak yürüttüğü faaliyetler gün yüzüne çıkmaya başladı. Ergin’in açıklamalarına göre, çete, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışanlarla işbirliği yaparak hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelere yönlendiriyor. Sevk edilen hastaların sağlık geçmişleri ve epikriz raporları dikkate alınmadan, bazı dosyalarda hastanın diyalize bağlanmadığı halde “diyalize bağlandı” olarak kaydediliyor. Bu durum, hastaların yaşamlarını tehlikeye atarak çetenin haksız kazanç elde etmesine olanak tanıyor.
Gazeteci Fatih Ergin, bu süreçte hasta yakınlarının e-Nabız üzerinden hastalarının sağlık bilgilerine erişiminin kısıtlandığını belirtti. Bu gizlilik, hastaların sağlık durumlarına ilişkin şüphelerin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor. Özellikle yaşlı hastaların hedef alınması, sağlık sistemindeki bu tür kötüye kullanımları daha da endişe verici hale getiriyor.
Diyaliz çetesinin ortaya çıkması, Türkiye’de sağlık sisteminin güvenilirliği konusunda ciddi sorgulamalara neden oldu. Ergin, bu tür usulsüzlüklerin sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü ve hasta güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. Sağlık çalışanlarının etik ve mesleki sorumluluklarını yerine getirmediği durumlar, hastaların tedavi süreçlerini olumsuz etkiliyor.
Bu skandalın ardından, sağlık otoriteleri ve ilgili kurumlar, sağlık sistemindeki bu tür çetelerin faaliyetlerini engellemeye yönelik önlemler almak zorunda kalacak. Kamuoyundan gelen tepkiler, yaşanan bu tür olayların sadece bireyleri değil, toplumun genel sağlığını da tehdit ettiğine dikkat çekiyor.
Havva ERTÜRK