İsrail’in Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü insanlık dışı saldırılara karşı en güçlü tepkiyi veren ülkelerin başında gelen Türkiye, şimdi de Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) kritik bir sürece hazırlanıyor. Türkiye, 30 Nisan’da Lahey’de gerçekleştirilecek duruşmada, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası kuruluşlar ve üçüncü devletlere karşı yükümlülüklerine ilişkin sözlü sunum yapacak.
Süreç Türkiye’nin aktif katılımıyla ilerliyor
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel’in verdiği bilgiye göre, Türkiye bu süreçte aktif rol üstlenerek 45 ülke ve uluslararası kuruluşla birlikte UAD’ye yazılı beyanda bulundu. BM Genel Kurulu’nun 19 Aralık 2024’te aldığı karar doğrultusunda başlatılan süreçte Türkiye’nin diplomatik ve hukuki katkısı dikkat çekiyor.
Tarihi danışma görüşü: Bu kez bağlayıcılık var
UAD’nin geçmişte verdiği danışma görüşlerinin aksine, bu kez 30 Nisan’da verilecek kararın bağlayıcı olacağı belirtildi. Bu detay, sürecin ciddiyetini ve küresel etkisini artırıyor. İsrail’in UNRWA’ya yönelik baskıları ve Gazze’de işlediği savaş suçlarına karşı uluslararası tepkinin yetersiz kaldığına dikkat çeken Yüksel, “Bu bir insanlık sınavı. Türkiye bu sınavda elini taşın altına koyan ülkelerden biri” dedi.
Zulme karşı uluslararası hukukta mücadele
Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasını takip eden TBMM Hukuk Heyeti’nin de süreci yakından izlediği belirtildi. Türkiye’nin öncülüğünde hazırlanan sözlü sunumda, İsrail’in uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği somut delillerle ortaya konacak.
Gözler 30 Nisan’da Lahey’de olacak
Türkiye’nin de dâhil olduğu heyetin sunumunun ardından UAD’nin vereceği karar, yalnızca Filistin için değil, uluslararası hukuk açısından da dönüm noktası olacak. 30 Nisan tarihi, adalet arayan milyonlarca insan için bir umut günü olarak bekleniyor.
HABER MERKEZİ