Girit Mübadillerinin Mirası: Bir Nostalji Hikayesi
Cunda’nın bugünkü dokusu, Rumlardan kalan taş evlerle Girit mübadillerinin özenle yaşattığı kültürün birleşiminden oluşuyor. Tarihi sokaklar, sanki geçmiş yüzyıllardan fısıltılar taşıyor. Çarşısı her daim canlı; kafeleri, butik dükkanları ve sahil boyunca dizilen balık restoranlarıyla Cunda, geçmişle günümüzü zarifçe buluşturuyor.

Bir Güne Cunda’da Başlamak
Sabahın erken saatlerinde iki katlı taş bir konağın avlusunda kurulan bir kahvaltı sofrası… Taze demlenmiş çay, Ege’nin meşhur zeytinleri, dalından yeni koparılmış domates ve salatalık, ve zeytinyağının eşlik ettiği sıcak ekmekler… Cunda’da güne başlamak demek, doğallığın ve sadeliğin tadını çıkarmak demek.

Kahvaltının ardından damla sakızlı bir kahve içmeden güne devam etmek olmaz. Cunda’da sakızlı kahve, sadece bir içecek değil, bir gelenektir. Hafif tatlı aromasıyla damağınızda bıraktığı iz, adada geçireceğiniz günün başlangıcını daha da unutulmaz kılar.
Cunda’da Gün Boyu Keşif
Karnınızı doyurup kahvenizi yudumladıktan sonra, Cunda’nın keşfedilecek güzellikleri sizi bekliyor. Tarihi Taksiyarhis Kilisesi, Aşıklar Tepesi, Taş Kahve ve eski Rum evleriyle süslü sokaklar, adayı gezerken size eşlik edecek duraklardan sadece birkaçı. Ayrıca, sahil boyunca yürüyüş yapmak, balıkçı teknelerinin limanda dans eden görüntüsüne şahit olmak da Cunda’nın sunduğu küçük ama etkileyici keyifler arasında.

Şefiye YILDIRIM

