Susurluk adı şimdiki bulunduğu yerin sulak olması ve bol miktarda su sığırı yetiştirildiği için Susığırlığı diye bilinmektedir. Burası Karesi beyi olan İnebey vakfına ait iken İnebey ‘in torunları tarafından çiftlik haline getirilmiştir. Hacı Hatip oğullarının buraya yerleşmesiyle burası köy haline gelmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra Türkiye’ye göç eden Bulgaristan, Kafkas Türkleri ve Türkmen ailelerin yerleştiği bir yer haline gelmiştir.
Çiftlik halindeyken, Bursa ve İstanbul gelip geçenlerin dinlenmesi amacıyla Yeniçeri Ocak elemanlarından Mustafa Çelebi tarafından bir Kervansaray ‘la ve Mescit yaptırılmış uzun yıllar Susurluk’a uğrayan yolcuların durak ve dinlenme yeri olmuştur. Susurluk köy olduğu halde bulunduğu yerin öneminden dolayı 19. Y. Yıl ortalarında buraya Pazar kuruluşuna izin verilmiştir.
1892 yıllarında Susurluk nahiye haline getirilmiştir. 34 yıl sonra 1926 yılında ise hane sayısının 1100 olması sebebiyle kaza teşkilatı kurulmuştur. Susurluk’un bulunduğu bölge M.Ö. insan yerleşmelerine de sahne olmuştur. İlçe Mizyalılar, Frigyalılar, Lidyalılar, İranlılar, Romalılar ve Bizanslılar yönetiminde de uzun yıllar kalmıştır. Çevrede yapılan kaçak kazılar konusunda özellikle Frig ve Lidyalılara ait çok sayı da eser bulunduğu rivayet edilmektedir.
Susurluk, Kurtuluş Savaşı sırasında milli mücadeleye karşı çıkan Aznavur Ahmet ve Çerkez Ethem ile Milli kuvvetler arasında sert çatışmalar olmuş ve bu çatışmalar milli kuvvetlerin zaferiyle sonuçlanmıştır. Kurtuluş savaşı sırasında Yunan işgaline uğrayan şirin ilçemiz 5 Eylül 1922 günü düşman işgalinden kurtulmuştur. İlçemiz de her yıl 5 Eylül günü çeşitli etkinliklerle kurtuluş şenlikleri yapılmaktadır. İlçe günümüzde İzmir İstanbul arası önemli dinlenme noktalarından biri olma özelliğini korumaktadır. Gülten İMREN