Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Orman Yangınlarından Sonra Hangi Ağaçlar Dikilmeli, Hangilerinden Kaçınılmalı?

Her yıl yüzlerce hektar orman alanı yangınlarla yok oluyor. Peki, bu alanlara hangi tür bitkiler dikilmeli? Tek tür dikimin ileride yeni riskler doğurabileceğine dikkat çekiliyor.

Her yıl yüzlerce hektar orman alanı yangınlarla yok oluyor. Peki,

Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kuşağında sıkça yaşanan orman yangınları, binlerce ağacı küle çevirirken, ardından gelen süreçte yeniden ağaçlandırma çalışmaları başlıyor. Ancak bu süreçte atılan adımların doğayla uyumlu, dengeli ve sürdürülebilir olması büyük önem taşıyor. Çünkü bazı yanlış tercihler, gelecek yıllarda yeni risklerin doğmasına neden olabiliyor.

Yanan Toprak Kendini Yenileyebilir

Yangından etkilenen pek çok alanda, doğa zamanla kendi döngüsünü kurarak yeniden filizlenebiliyor. Bazı maki türleri ve meşe ağaçları kökten sürgün vererek büyümeye devam edebiliyor. Bu nedenle yanan arazilerde ilk olarak alanın kendi toparlanma süreci gözlemlenmeli. Aceleyle yapılan dikim çalışmaları, bu doğal süreci sekteye uğratabilir.

3 62 - Marmara Bölge Gazetesi

Toprağa Uygun Türler Seçilmeli

Yeniden yeşillendirme yapılırken, bölgenin iklimi ve toprak yapısına uygun bitki ve ağaç türleri tercih edilmeli. Bu türler arasında şunlar öne çıkıyor:

  • Meşe türleri: Derin kök yapısı sayesinde toprağa tutunur, kuraklığa dayanıklıdır ve farklı canlı türlerine barınma alanı sağlar.
  • Keçiboynuzu: Sıcak ve kuru iklimi sever. Hem doğaya hem de köylüye katkı sağlar.
  • Zeytin ağacı: Yangına görece dayanıklı olan bu ağaç, aynı zamanda ekonomik bir değer sunar.
  • Kızılçam: Bazı bölgelerde doğal olarak çıkar; ancak geniş alanlarda tek başına dikilmesi risklidir.

Bitkisel örtü bakımından ise defne, laden, sandal ve keçi sakalı gibi türler hem yangına dirençlidir hem de toprağın nemini korumaya yardımcı olur.

4 41 - Marmara Bölge Gazetesi

Tek Türlü Ormanlardan Kaçınılmalı

Geçmiş yıllarda yapılan bazı ağaçlandırma çalışmaları, sadece tek bir türle yapılmıştı. Özellikle kızılçam gibi türlerin geniş alanlara dikilmesi, ilk bakışta yeşil bir görüntü verse de, bu yapı yangınlara karşı dayanıksız hale geliyor. Bu nedenle dikim yapılırken birden fazla türün bir arada yer aldığı dengeli ve dirençli bir yapı kurulmalı.

Toprağı Onaran Bitkiler de Önemli

Yangın sonrası toprak büyük ölçüde besin değerini kaybeder. Bu süreçte azot bağlayıcı bazı bitki türlerinin tercih edilmesi, toprağın zenginleşmesini sağlar. Ayrıca lavanta gibi yerli bitkiler, hem erozyonu önler hem de arıcılıkla uğraşanlar için katkı sunar.

1 68 - Marmara Bölge Gazetesi

Doğayla Uyumlu, Yerel Bir Yaklaşım Benimsenmeli

Ağaçlandırma çalışmaları yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal bir konu. Dikilecek türlerin yerel halk tarafından tanınan, bilinen ve ekonomik getirisi olan türlerden seçilmesi, bu bölgelerde hem ekolojik hem de sosyal dengeyi sağlar. Zeytin ve keçiboynuzu gibi türler bu açıdan öne çıkıyor.

Amaç Yeşillendirmek Değil, Dirençli Bir Doğa Kurmak Olmalı

Ağaç dikmek, yanan bir alanı yeşillendirmek için önemli bir adımdır. Ancak esas hedef; her türden canlıya ev sahipliği yapan, kuraklığa ve yangına dayanıklı, kendini yenileyebilen bir ekosistem kurmak olmalı. Doğal dengeyi koruyarak atılan her adım, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin önüne geçebilir.

2 72 - Marmara Bölge Gazetesi

Balıkesir’de Yanan Alanlar İçin Ne Tür Ağaçlar Tercih Edilmeli?

Balıkesir, geniş ormanlık alanları, zengin bitki örtüsü ve Akdeniz ile Marmara iklimi arasında kalan geçiş yapısıyla dikkat çeken bir il. Yaz aylarında artan sıcaklıklar ve rüzgârlı hava, özellikle Edremit, Ayvalık, Burhaniye ve Dursunbey gibi ilçelerde orman yangını riskini yükseltiyor. Bu nedenle Balıkesir genelinde yapılacak ağaçlandırma çalışmalarında tür seçimi büyük önem taşıyor.

Balıkesir’in kıyıya yakın bölgelerinde zeytin, keçiboynuzu ve meşe türleri öne çıkarken, iç kesimlerde karaçam ve yerli çalı türleri daha etkili sonuçlar veriyor. Ayrıca defne, sandal ve laden gibi maki bitkileri de kıyı ekosistemini destekleyici nitelikte. Yanan alanlarda bu türlerin bir arada ve dengeli şekilde kullanılması, hem doğanın kendini yenilemesini kolaylaştırıyor hem de gelecekteki yangınlara karşı direnci artırıyor.

Balıkesir’de geçmişte yapılan bazı dikimlerde tek tür orman modelinin tercih edildiği görülmüştü. Ancak son yıllarda, çok türlülüğe dayalı bir yaklaşımın önemi daha fazla anlaşılıyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çevre projelerinde, yerli türlerin ve doğal çeşitliliğin desteklenmesi gerektiği sıkça vurgulanıyor.

Sıla SOLAKLAR VERİM