Oksijen 0.1 Seviyesine Düştü
Bilim insanlarının Gönen Çayı üzerinde yaptığı analizlerde, özellikle Gönen Organize Sanayi Bölgesi’nden (OSB) gelen atıkların karıştığı bölgelerde çözünmüş oksijen oranının 0,11 ila 0,17 mg/L seviyesine düştüğü belirlendi. Bu değerler, sucul canlıların yaşamını sürdürmesinin artık mümkün olmadığını gösteriyor.
Çayın bazı kesimlerinde pH, amonyum, tuzluluk ve iletkenlik değerlerinin de alarm verici düzeyde yüksek çıkması, endüstriyel kirliliğin boyutunu net şekilde ortaya koydu.
“Buradan Akan Su Değil, Atık”
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Gönen Çayı’ndaki durumu “felaket” olarak tanımladı: “Misakçı Köprüsü’ndeyiz. Hemen yanımda akan suyun sesi var ama bu su değil, atık. Yaptığımız ölçümde çözünmüş oksijen 0.1. Yani burada oksijen yok. 16 kilometre boyunca hiçbir canlı yaşamıyor. Oysa burası 30 yıl önce yılan balıklarının, ak balıkların, tirsi balıklarının göç rotasıydı.”

Sarı, Gönen OSB’den çıkan atıkların çayla birleştiği noktada oksijenin sıfırlandığını, çayın yukarı kesimlerinde ise hâlâ birinci sınıf kalitede su bulunduğunu söyledi. Ancak sanayi, hayvansal üretim ve evsel atıkların birleştiği noktalarda suyun hızla kirlenerek ölü bir ekosisteme dönüştüğünü vurguladı.
“Bu Çay Doğal Haliyle Böyle Değildi”
Prof. Dr. Sarı, Gönen Çayı’nın bugünkü duruma gelişinin insan eliyle olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu çay kirli doğmadı, kirletildi. 50 kilometre yukarıda içilebilir kalitede su var. Ancak sanayi atıkları, evsel ve tarımsal atıklar burayı zehirli bir dereye dönüştürdü. Artık su değil, atık akıyor. Oksijen yok, canlı yok. Ama hâlâ kurtarılabilir.”

Gönen OSB Atıkları Marmara’yı da Tehdit Ediyor
Uzmanlara göre Gönen Çayı’ndaki bu yoğun kirlilik sadece yerel bir çevre sorunu değil. Çayın döküldüğü Marmara Denizi’nde müsilaj tehlikesinin yeniden ortaya çıkma riskini artırıyor.Sarı, “Gönen OSB’nin atıkları Marmara’ya ulaştıkça müsilajsız günler hayal olur. Çözüm çok basit: Atıkları durduracağız. Evsel, tarımsal ve sanayi atıkları bu suya karışmayacak. Ancak o zaman çay yeniden temiz akmaya başlayacak” dedi.
“Su Güvenliği, Ulusal Güvenliktir”
Prof. Dr. Sarı, açıklamasında su kirliliğinin artık bir çevre değil, ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini vurguladı.
Acil Eylem Planı Çağrısı
Bilim insanları, Gönen Çayı’nın hâlâ toparlanma kapasitesine sahip olduğunu ancak acil önlemler alınmaması halinde geri dönüşün imkânsız hale geleceğini belirtti. Prof. Dr. Sarı, tüm tarafların bir araya gelerek “Gönen Çayı Acil Eylem Planı” oluşturması gerektiğini ifade etti.

İHA
