Türkiye’de eğitim sisteminde köklü bir değişiklik olarak 2017 yılında el yazısından düz yazıya geçiş yapılmıştır. Bu karar, öğrencilerin yazı öğrenme sürecini kolaylaştırma ve çağın gerekliliklerine uyum sağlama amacıyla alınmıştır. Ancak, bu değişiklik çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmiştir. İşte el yazısından düz yazıya geçişin nedenleri, amaçları ve sonuçları:
El Yazısından Düz Yazıya Geçişin Nedenleri
- Öğrencilerin Yazma Zorluklarının Azaltılması
El yazısı, harflerin sürekli bağlanmasını gerektiren karmaşık bir yazı türüdür. Bu durum, özellikle ilkokul çağındaki öğrencilerde:
- Motor beceri gelişiminde zorluklara,
- Yazının yavaş ve karmaşık öğrenilmesine,
- Yazarken harfleri karıştırma gibi hatalara neden oluyordu.
Düz yazıya geçişle, harflerin bağımsız yazılması sayesinde bu zorlukların önüne geçilmesi hedeflendi.
- Okuma ve Yazma Sürecinin Hızlandırılması
El yazısıyla yazmak, düz yazıya kıyasla daha uzun zaman alıyordu. Düz yazı:
- Öğrencilerin daha hızlı yazmasını sağlamak,
- Yazı öğrenme sürecini hızlandırmak amacıyla tercih edildi.
- Dijitalleşen Dünyaya Uyum
Günümüzde dijital cihazlarda kullanılan yazı biçimi genellikle düz yazıdır. Öğrencilerin bu yazı türüne alışmalarını kolaylaştırmak, eğitim ile günlük yaşam arasında köprü kurmak amacıyla bu değişiklik yapıldı.
- Okuma ve Anlama Kolaylığı
El yazısının okunması, özellikle öğrenciler için zaman zaman zorluk yaratıyordu. Harflerin birbirine bağlı olması, öğretmenlerin ve öğrencilerin metinleri daha zor anlamasına neden olabiliyordu. Düz yazıya geçişle bu sorunun ortadan kaldırılması amaçlandı.
- Eğitimde Standartlaşma
Eğitim materyalleri ve ders kitaplarının çoğu düz yazıyla hazırlanırken, öğrenciler el yazısı öğreniyordu. Bu durum, yazı türleri arasında uyumsuzluk yaratıyordu. Düz yazıya geçiş, bu uyumsuzluğu gidermek için bir adım olarak değerlendirildi.
Geçişin Amaçları
Milli Eğitim Bakanlığı’nın düz yazıya geçişle ulaşmayı hedeflediği başlıca amaçlar şunlardı:
- Yazı Öğrenimini Kolaylaştırma: Yazma sürecini hem öğretmenler hem de öğrenciler için daha erişilebilir hale getirmek.
- Çağın Gerekliliklerine Uyum Sağlama: Dijitalleşen dünyada daha sık kullanılan düz yazının öğrenciler için temel bir beceri olmasını sağlamak.
- Okuma-Yazma Başarısını Artırma: Yazı türünü basitleştirerek öğrencilerin daha erken yaşta okuma-yazma becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunmak.
Başarılı Olundu mu?
Düz yazıya geçişin etkileri tartışmalı bir konudur. İşte başarı açısından değerlendirilebilecek noktalar:
Olumlu Sonuçlar:
- Daha Hızlı Yazı Öğrenimi: İlkokul öğrencilerinin yazı öğrenme sürecinin daha kolay hale geldiği gözlemlendi.
- Okuma Kolaylığı: Öğretmenler, öğrencilerin yazılarını daha rahat okuyabildiklerini belirtti.
- Dijital Dünyayla Uyum: Günlük hayatta ve teknolojide sık kullanılan düz yazı, öğrenciler için daha tanıdık bir yazı türü oldu.
Eleştiriler ve Olumsuz Görüşler:
- El Yazısının Estetik ve Zihinsel Katkıları: El yazısının, öğrencilerin motor becerilerinin ve yazı estetiğinin gelişimine katkı sağladığını savunan eğitimciler, düz yazıya geçişin bu alanlarda eksikliklere yol açabileceğini belirtti.
- Karma Dönem Zorlukları: Geçiş sürecinde, eski sistemle eğitim gören öğrencilerle yeni sisteme alışmaya çalışanlar arasında adaptasyon sorunları yaşandı.
- Kültürel Eleştiriler: El yazısının, bireysel yaratıcılığı ve yazı tarzını destekleyen bir araç olduğu düşünüldüğünde, düz yazının bu yönü sınırladığı eleştirildi.10
Geçişin Genel Değerlendirmesi
El yazısından düz yazıya geçiş, öğrencilerin yazı öğrenme sürecini kolaylaştırma ve çağın gerekliliklerine uyum sağlama açısından önemli bir adımdır. Ancak, bu değişim bazı eğitimciler ve veliler tarafından eleştirilmiş, özellikle estetik ve yaratıcı yazı becerileri açısından olumsuz bir adım olarak değerlendirilmiştir.
Bugün düz yazı, eğitim sisteminde bir standart haline gelmiş olsa da, bu değişimin uzun vadeli etkileri hâlâ tartışılmaya devam etmektedir. Eğitim sisteminde atılan bu adımın tam anlamıyla başarılı olup olmadığını anlamak için daha fazla zaman ve değerlendirme gereklidir.
Şefiye YILDIRIM