Tarih boyunca savaşlar, insanlık tarihinin yönünü belirleyen en büyük kırılmalar arasında yer aldı. Başlangıçta insan gücüne dayanan savaşlar, teknolojinin gelişimiyle birlikte yeni bir döneme girdi.
Kılıçtan Topa, Tüfekten Tanklara: Savaş Teknolojisinin Evrimi
Savaşın ilk dönemlerinde insan bedeni ve yakın dövüş silahları belirleyiciydi. Ancak zamanla gelişen teknolojiyle birlikte savaş sahnesine şu adımlar dahil oldu:
- Ok ve mancınık döneminden sonra, barutun keşfiyle tüfekler ve toplar geldi.
- 20.yüzyılın başlarında tanklar, ardından uçaklar devreye girdi.
- 1945’te kullanılan nükleer bomba, savaşın ne denli yıkıcı bir hale gelebileceğini gösterdi.
- Soğuk Savaş döneminde uydu destekli füze sistemleri ve elektronik harp öne çıktı.
- 2000’li yıllarla birlikte insansız sistemler, savaşta insan kaybını azaltan ama etkisini artıran yeni bir çağ başlattı.

Günümüzde savaş alanlarında en kritik rolü oynayan unsurların başında SİHA’lar geliyor. Hem keşif ve istihbarat hem de hedef imha görevlerini yerine getirebilen bu insansız hava araçları, artık birçok ülkenin savunma stratejisinin merkezinde yer alıyor.
Türkiye, SİHA Teknolojisinde Dünya Lideri
Bayraktar TB2 ve Akıncı SİHA gibi yerli ve milli üretim insansız hava araçlarıyla Türkiye, savaş teknolojilerinde önemli bir sıçrama yaşadı. Karabağ Savaşı, Suriye, Irak ve Libya operasyonları, Türk SİHA’larının sadece taktik başarı değil, stratejik üstünlük sağladığını da gözler önüne serdi.
Türk SİHA’ları bugün:
- Aktif çatışma bölgelerinde anlık müdahalelerle sahayı değiştiriyor.
- Yapay zekâ ile donatılmış sistemleriyle hedef tespiti ve imhasını milimetrik hassasiyetle gerçekleştiriyor.
- Gelişmiş mühimmat taşıma kapasitesi ve uzun havada kalış süresi ile konvansiyonel uçaklara alternatif oluşturuyor.
- NATO ülkeleri dahil olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilerek Türkiye’yi savunma sanayinde küresel bir oyuncu haline getiriyor.
Savaşların Yeni Dönemi: İnsan Değil Teknoloji Ön Saflarda
Artık savaşın merkezinde insan değil, algoritmalar ve insansız sistemler var. Teknolojinin geldiği bu son noktada, Türk savunma sanayiinin ürettiği SİHA’lar yalnızca taktik üstünlük sağlamıyor; aynı zamanda dünya genelinde asimetrik savaşın dengelerini de değiştiriyor.
İnsan gücünden başlayarak yapay zekâ ile donatılmış SİHA’lara evrilen savaş teknolojileri, artık sadece cephede değil, ülkelerin küresel konumlarını da belirliyor. Ve bu dönüşümde Türkiye, SİHA teknolojisinde attığı kararlı adımlarla geleceğin savaşlarında söz sahibi olmaya devam ediyor.
Serpil ADAK