Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DOMUZ ETİ SKANDALINDA LOD TARTIŞMASI BÜYÜYOR: KÖFTECİ YUSUF OLAYINDA LOD NEDİR?

Köfteci Yusuf ve birçok ünlü restoran zincirinde domuz eti tespit edilmesi üzerine gündeme gelen LOD miktarı, tartışmaların odağı haline geldi. Peki, LOD nedir ve ne anlama gelir? İşte detaylar…

Köfteci Yusuf ve birçok

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kamuoyuna açıkladığı taklit ve tağşiş listesinde, aralarında ünlü köfte zinciri Köfteci Yusuf’un da bulunduğu bazı işletmelerde domuz eti tespit edilmesi büyük yankı uyandırdı. Özellikle sosyal medya ve çeşitli mecralarda olayın detayları konuşulurken, dikkat çeken konulardan biri de analiz raporlarında belirtilen “LOD” kavramı oldu. Peki, LOD nedir ve bu durum ne anlama geliyor?

LOD (Limit of Detection) yani “Algılama Limiti”, bir gıda ürününde analiz sırasında saptanabilen en düşük miktarı ifade eder. Başka bir deyişle, bir maddenin varlığının tespit edilebildiği en düşük konsantrasyon seviyesidir. LOD değeri ne kadar düşükse, analizlerin hassasiyeti ve doğruluğu da o kadar yüksek olur. Ancak LOD değeri sadece bir maddenin varlığını veya yokluğunu ifade eder ve maddenin tam olarak ne kadar bulunduğunu belirtmez. Bu nedenle, LOD değeri 0.1 gibi düşük bir seviyede çıkmış olsa bile, ürünün içerisindeki domuz eti veya başka bir maddenin miktarını belirlemek mümkün değildir.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın analiz sonuçlarına göre, Köfteci Yusuf’a ait ürünlerde LOD 0.1 oranında domuz eti tespit edildiği belirtilmiştir. Bu sonuç kamuoyunda geniş bir tartışma yaratırken, bazı kesimler bu değerin firmanın kasıtlı bir ihlal yaptığına işaret etmediğini savunmaktadır.

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, konuya dair yaptığı açıklamada LOD’un tespit limiti olduğunu ve bu değerin altında kalan oranların “yok” kabul edildiğini ifade etti. Saner, “Eğer bir gıda ürününde LOD değeri 0.1 seviyesinin üzerinde ise, bu durum o üründe belirtilen maddenin bulunduğunu gösterir. Ancak bu oran, maddenin ne kadar olduğuna dair bir bilgi vermez. Dolayısıyla analizlerde yüzde 0.1 oranında domuz eti bulunmuşsa, bu ürünün içerisinde domuz etinin var olduğunu gösterir. Ancak bu değer, ürünün kasıtlı olarak domuz eti içerdiğini ya da domuz etiyle üretildiğini belirtmez” dedi.

Gıda ürünlerinde LOD oranının yüksek çıkması çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Gıda işletmeleri, üretim ve paketleme süreçlerinde çapraz bulaşma adı verilen bir olayla karşı karşıya kalabilir. Bu durumda, domuz eti gibi maddeler bir ürüne temas etmese bile bıçak, kesim tahtası veya ekipmanlardan bulaşabilir. Ancak bu olay genellikle et türü aynı olan gıda ürünleri arasında meydana gelir. Yani bir işletmede tavuklu bir gıda ile temas eden bir ekipman daha sonra kırmızı et ürünlerinde kullanıldığında çapraz bulaşma olabilir. Ancak domuz eti söz konusu olduğunda, bu tür bulaşma ihtimalleri oldukça düşüktür. Çünkü işletmede domuz eti bulunmuyorsa, bu madde başka bir yerden bulaşmış olamaz.

Başkan Samim Saner, bu durumu şu sözlerle açıklıyor: “Domuz eti gibi özel statüdeki bir madde, mutfakta veya üretim yerinde bulunmuyorsa, bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır. Ancak firmanın dışarıdan et alım sürecinde, bu tedarik zincirinde yaşanan bir hata veya karışıklık nedeniyle analiz sonuçlarında domuz eti tespit edilmiş olabilir. Bu durum, firmanın suistimal yaptığını göstermediği gibi, kasıtlı olarak domuz eti kullandığını da ispatlamaz.”

LOD oranının düşük seviyede bile olsa bir gıda ürününde tespit edilmesi, tüketicilerde güven kaybına yol açabiliyor. Türkiye’deki gıda tüketim kültüründe domuz etine dair hassasiyet göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir durumun ortaya çıkması markaların itibarını zedeleyebilir. Köfteci Yusuf gibi geniş bir müşteri kitlesine sahip olan işletmelerde yaşanan bu tür olaylar, tüketicilerin marka güvenini sarsabilir. LOD oranı her ne kadar gıdadaki maddenin miktarını göstermese de, bu maddenin varlığını doğruladığı için markanın bu duruma yönelik açıklama yapması ve gerekli önlemleri alması beklenir.

Tüketiciler açısından LOD oranının 0.1 gibi düşük bir seviyede bile tespit edilmesi, ürünle ilgili tereddütlere yol açabilir. Gıda güvenliğinde hassasiyet, firmaların tüketiciye sunduğu ürünlerde tam güven sağlamasını gerektirir. Bu tür olaylar yaşandığında, firmaların tüketiciyi bilgilendirmesi, olayın neden kaynaklandığını açıklaması ve tekrar yaşanmaması için alınacak önlemleri paylaşması önem taşır.

Sonuç olarak, LOD oranı gıda ürünlerinde belirli bir maddenin varlığını doğrulayan önemli bir kriterdir. Ancak LOD değerinin yüksek çıkması, ürünün kasıtlı olarak o maddeyi içerdiğini veya işletmenin sahtekarlık yaptığını kanıtlamaz. Bu tür olayların yaşanmaması için işletmelerin üretim ve tedarik süreçlerinde daha dikkatli olmaları ve tüketici güvenini yeniden inşa etmek adına gerekli adımları atmaları gerekmektedir.

Havva ERTÜRK