1- Kendini İfade Etmekte Zorluk: Cohen, çocukluk travması yaşayan bireylerin kendilerini ifade etmekte büyük güçlükler yaşayabileceğini belirtiyor. Bu kişiler, basit bir soru bile sormak ya da cevaplamak konusunda sıkıntı yaşayabilirler. Kendilerini ifade etmekteki bu zorluk, travmanın bir yansıması olarak karşımıza çıkabiliyor.
2- Duygularını Paylaşmada Zorluk: Çocuklukta duygusal ihmal yaşayan bireyler, duygularını başkalarına aktarmakta zorlanabilirler. Bu kişiler, hislerini bastırma eğiliminde olabilir ve duygusal paylaşım konusunda belirsizlik içinde kalabilirler. Sonuç olarak, sağlıklı ilişkiler kurmak ve iletişimde bulunmak oldukça zorlayıcı hale gelir.
3- Sahtekârlık Sendromu: Çocukluk travması yaşayan kişiler, “sahtekârlık sendromu” olarak bilinen bir durumla karşılaşabilirler. Bu sendrom, bireylerin kendi başarılarını içselleştirememeleri ve sürekli bir kaygı içinde olmaları anlamına gelir. Bu kişiler, başkalarının kendilerinden daha yeterli olduğunu hissedebilir ve sürekli olarak kendilerini sorgulayabilirler.
4- Yalnızlık Hissi: İhmale uğramış bireyler, genellikle yalnızlık hissi taşır ve başkalarıyla ilişkiler kurmaktan kaçınırlar. Bu kişiler, geçmişteki acı deneyimlerden dolayı başkalarıyla bağ kurmanın onları daha fazla acı çekmeye sürükleyeceğini düşünerek kendilerini izole edebilirler. Bu durum, kalıcı bir yalnızlık hissine ve sosyal kaygıya yol açabilir.
5- Duygusal İfade Zorluğu: Çocukluk travmalarının etkisiyle, bireyler duygusal ifadeler konusunda zorlanabilirler. Kendilerini nasıl hissettiklerini anlamakta ve başkalarına aktarmakta güçlük çekerler. Bu durum, sağlıklı iletişim kurmalarını engeller ve duygusal bağlar kurmalarını zorlaştırır.
Çocukluk travmalarının etkileri, bireylerin yaşamlarını derinden etkileyebilir. Terapiler, bu olumsuz deneyimlerin üstesinden gelmek ve sağlıklı ilişkiler kurmak için önemli bir yol sunmaktadır. Logan Cohen’in işaret ettiği bu gizli belirtiler, travmanın izlerini taşıyan bireyler için önemli bir rehber olabilir.
Kaynak : Hürriyet
Şefiye YILDIRIM