Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebi kabul edilerek fethi kabir işleminin yapılmasına karar verildi.

Olayın Ayrıntıları:

3 Mart 2009 tarihinde, Münevver Karabulut’un parçalanmış cesedi İstanbul’da bir çöp konteynerinde bulundu. Kafası kesilmiş ve bir gitar kutusuna konmuş, vücudu ise bavul içinde bulunmuştu. Olay, toplumda büyük bir infial yarattı.
Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’un sevgilisi olup cinayetin baş şüphelisi olarak aranmaya başlandı. Garipoğlu, ailesiyle birlikte varlıklı bir aileden geliyordu ve olayın ardından kayıplara karıştı.
Firari Dönem: Cem Garipoğlu, cinayetin ardından yaklaşık 197 gün boyunca kaçak olarak kaldı. Bu süre zarfında, cinayetin planlı olup olmadığı ve Garipoğlu ailesinin suça yardım edip etmediği üzerine birçok spekülasyon ortaya atıldı.
17 Eylül 2009 tarihinde Cem Garipoğlu, avukatı aracılığıyla teslim oldu ve tutuklandı. Cinayeti işlediğini kabul etti.

Yargılama Süreci:

Cinayet davası 2011 yılında sonuçlandı. Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’u “tasarlayarak öldürmek” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Garipoğlu ailesi de soruşturma sürecinde cinayete yardım ve delil karartma suçlamalarıyla yargılandı. Babası Mehmet Nida Garipoğlu delilleri karartmaktan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cem Garipoğlu’nun İntiharı:

10 Ekim 2014 tarihinde Cem Garipoğlu’nun Silivri Cezaevi’nde intihar ettiği bildirildi. Hücresinde ölü bulunan Garipoğlu’nun intiharı, toplumda yeni tartışmalar başlattı. Bazı kesimler Garipoğlu’nun intihar etmediği, kaçtığı veya öldürüldüğü yönünde iddialar ortaya attı, ancak bu iddialar kanıtlanmadı.

İHA