İlkbahar ve sonbahar aylarında doğada sıkça rastlanan mantarlar, her yıl birçok vatandaşın zehirlenmesine, hatta hayatını kaybetmesine neden oluyor. Görünüşte masum olan bu bitkiler, bilinçsizce toplandığında büyük tehlikeler barındırıyor.
Doğadan Sofraya Gelen Tehlike
Ormanlık alanlarda, çayırlarda veya ağaç diplerinde rastlanan mantarların bir kısmı zehirli özellik taşıyor. Rengine, şekline ya da kokusuna bakılarak yapılan tahminlerle tüketilen bu mantarlar, kısa sürede zehirlenmeye neden olabiliyor. Özellikle kırsal kesimlerde doğadan toplanan mantarların yemeklerde kullanılması, ölümcül vakaların yaşanmasına yol açıyor.
En Çok Karıştırılan Zehirli Türler
Bazı zehirli mantarlar, yenilebilir türlerle neredeyse birebir benzerlik taşıyor. Bu nedenle doğadan toplanan mantarların güvenli olup olmadığını anlamak oldukça güç. En sık karıştırılan ve tehlike arz eden bazı türler şunlardır:
- Amanita phalloides (Ölüm Şapkası): Küçük miktarı bile karaciğer yetmezliğine yol açabilir.
- Amanita muscaria: Renkli ve dikkat çekici görüntüsüne rağmen toksiktir.
- Galerina marginata: Yavaş etki eder, ancak ölümle sonuçlanabilir.
- Lepiota brunneoincarnata: Küçük boyutlu olmasına rağmen yüksek derecede zehirlidir.
Belirtiler Saatler İçinde Ortaya Çıkıyor
Zehirli mantar yedikten sonra belirtiler genellikle 6 ila 24 saat içinde başlıyor. En sık görülen semptomlar şöyle sıralanıyor:
- Şiddetli karın ağrısı
- Bulantı ve kusma
- İshal
- Baş dönmesi
- Halsizlik ve terleme
- Bilinç bulanıklığı
- Göz kararması
- Sarılık (karaciğer hasarı belirtisi)
Bu belirtilerden biri ya da birkaçı görüldüğünde vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerekiyor.
Rivayetlere İnanmak Hayatınıza Mal Olabilir
Halk arasında kulaktan kulağa yayılan bazı söylentiler, zehirlenme riskini artırıyor. Bunlardan bazıları şunlardır:
- “Hayvanlar yediğine göre zararsızdır.”
- “Sirkeye batırınca zehri geçer.”
- “Gümüş kaşık kararmadıysa mantar zehirsizdir.”
- “Acı değilse bir şey olmaz.”
Bu inançların hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Zehirli mantarlar tatlı, hoş kokulu ve yumuşak olabilir.
Veriler Ne Diyor?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2025 verileri henüz yayımlanmadı. Ancak önceki yıllarda paylaşılan sayılar, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. 2023 yılı içinde ülke genelinde yaklaşık 1.200 kişi mantar zehirlenmesi şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. Bu vakaların önemli bir bölümü kırsal bölgelerde gerçekleşti.
Balıkesir, Bolu, Karabük ve Erzurum gibi doğayla iç içe illerde mantar zehirlenmesi olayları daha sık yaşanıyor. Özellikle ailece yapılan doğa gezilerinde çocukların topladığı mantarlar sofraya taşınıyor ve geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabiliyor.
Sadece Güvenli Kaynaklardan Alınmalı
Zehirlenmelerin önüne geçmek için yapılması gereken en önemli şey, sadece marketlerde satılan kültür mantarlarını tüketmek. Doğadan toplanan, pazar tezgâhlarında satılan ya da tanıdık biri tarafından getirilen mantarların hiçbir garantisi yoktur. Görüntüsü, kokusu ya da rengi ne kadar güzel olursa olsun, doğada bulunan mantarlar tüketilmemelidir.
Şefiye YILDIRIM