Bekarlık Sultanlık mı?

Türk toplumunda sıkça duyduğumuz “bekarlık sultanlık” sözü, evlenmemiş kişilerin özgürlüğünü ve rahatlığını vurgulayan bir deyimdir. Bu deyim, bekar bireylerin sorumluluktan uzak, kendi kararlarını kendilerinin alabildiği bir yaşam sürdüğünü ima eder. Ancak her “sultanlık” gibi, bekarlığın da kendine has zorlukları ve güzellikleri vardır.

Bekarlık, kişiye kendi hayatını dilediği gibi şekillendirme özgürlüğü sunar. Akşam yemeğinde ne yiyeceğinden tutun da, hafta sonu nerede vakit geçireceğine kadar her karar tamamen kişinin kendisine aittir. Maddi kaynaklar başkalarıyla paylaşılmak zorunda değildir. Zaman planlaması yaparken sadece kendi programını göz önünde bulundurmak yeterlidir. Bu açıdan bakıldığında, bekar bir birey gerçekten de kendi hayatının “sultanı” gibidir.

Öte yandan, sultanlık her zaman gül bahçesi değildir. İnsan sosyal bir varlıktır ve paylaşmak, çoğu zaman hayatı zenginleştirir. Bekar bireylerin yaşadığı en büyük zorluklardan biri yalnızlıktır. Günün sonunda sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşacak, zor zamanlarında yanında olacak bir eş olmadığında, özgürlük bazen buruk bir tada dönüşebilir.

Toplumumuzda bekar bireylere yönelik baskılar da göz ardı edilemez. “Ne zaman evleniyorsun?” sorusu, aile büyüklerinin ve yakın çevrenin dilinden düşmeyen bir soru haline gelmiştir. Bu sosyal baskı, kişinin kendi tercihlerini sorgulamasına ve hatta kendini eksik hissetmesine neden olabilir. Oysa evlilik, herkes için uygun olmayabilir veya doğru zamanı kişiden kişiye değişebilir.

Bekarlığın ekonomik boyutu da tartışmaya değerdir. Bir yandan tek başına bir evin kirasını, faturalarını ödemek zorlayıcı olabilir. Diğer yandan iki kişilik bir hayatın getireceği çeşitli masraflar düşünüldüğünde, bekarlık maddi açıdan da avantajlı olabilir. Yine de günümüzde artan yaşam maliyetleri karşısında, bekar bireylerin ekonomik olarak zorlandığı bir gerçektir.

Sağlık açısından bakıldığında, evli bireylerin daha uzun ve sağlıklı yaşama eğiliminde olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Ancak bu, bekarların mutlaka mutsuz veya sağlıksız olacağı anlamına gelmez. Güçlü sosyal bağları olan, hobilerle meşgul olan ve kendine iyi bakan bekar bireyler de pekâlâ mutlu ve sağlıklı bir hayat sürebilirler.

Sonuç olarak, bekarlığın sultanlık olup olmadığı kişiden kişiye değişen bir algıdır. Kimileri için bekarlık gerçekten de özgürlük ve bağımsızlık anlamına gelirken, kimileri için paylaşmanın getirdiği mutluluktan yoksun bir yaşam demektir. Önemli olan, toplumsal baskılardan bağımsız olarak, kişinin kendi hayatı için en doğru kararı verebilmesidir. Evlilik de bekarlık da kendi içinde değerlidir ve her ikisi de saygıyı hak eder.

Her sultanın kendi sarayını yönetme biçimi farklıdır; tıpkı her bireyin kendi hayatını yaşama biçiminin farklı olması gibi. Bekarlığın sultanlık olup olmadığından ziyade, kişinin kendi hayatında mutlu olup olmadığı asıl önemli olan noktadır.