Balıkesir’in Gönen ilçesinde yer alan ve Bandırma’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Gönen Barajı’nda su seviyesi kritik düzeyde seyrediyor.
Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) verilerine göre, geçtiğimiz dönemde barajda yüzde 10,33’lük bir düşüş yaşandı. Ancak son günlerde Gönen ve çevresinde etkili olan yağışlar baraj seviyesini yaklaşık 20 santimetre artırarak doluluk oranını yüzde 12’ye yükseltti.
Barajdaki düşük su seviyesi nedeniyle hidroelektrik üretimi de durduruldu. Elektrik üretim hakkına sahip firmanın kullanım kotu yüzde 0.65 seviyesine kadar indiği için bir süredir üretim yapılamıyor. Bu süreçte Bandırma’nın içme suyu ihtiyacı, barajdan doğrudan üretim hattına girmeden dip savaktan Gönen Kumköy Regülatör Terfi İstasyonu’na gönderiliyor.

Bandırma’ya Günde 25 Bin Ton Su Ulaşıyor
Yetkililer, barajdan saniyede 300 litre, yani bir günde yaklaşık 25 bin 920 ton suyun Bandırma’ya ulaştırıldığını belirtiyor.
Son yağışlarla birlikte barajdaki doluluk oranı yüzde 10,73’ten 12’ye çıktı. Uzmanlar, kısa vadede tehlike olmadığını ancak orta vadede su krizinin kaçınılmaz hale gelebileceğini söylüyor.
Arıker: “Bu Yıl Su Sıkıntısı Beklenmiyor”
Barajdaki son durumu yerinde inceleyen Su Danışmanı ve Emekli Akademisyen Burhan Arıker, Bandırma için bu yıl bir su sorunu beklenmediğini ifade etti.
Arıker, “Son günlerde etkili olan yağışlar baraja can suyu oldu. Bu yağışlar olmasaydı Bandırma kritik seviyeye inebilirdi. Mevsim normallerine uygun yağışlar devam ederse bu yıl için bir su sorunu öngörmüyoruz.” dedi.
Devlet Su İşleri 25. Bölge Müdürlüğü’nün, acil durum pompalarını hazır hale getirdiğini söyleyen Arıker, “Bandırma halkı bu dönem için endişe etmesin. Ancak geleceğe yönelik önlemleri bugünden almak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

“2030’dan Sonra Su Krizi Derinleşecek”
Arıker, küresel ölçekte de ciddi bir su kıtlığı tehlikesi bulunduğunu vurguladı:
“Birleşmiş Milletler’in verilerine göre 2030 yılı sonrasında dünya genelinde su sıkıntısı had safhaya ulaşacak. Şu anda bile 400 noktada su temelli çatışmalar yaşanıyor. Önümüzdeki yıllarda su, petrolden daha değerli hale gelecek.”
Arıker, krize karşı alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi gerektiğini belirterek, “Deniz suyunun arıtılması, jeotermal kaynakların tarımda değerlendirilmesi gibi projeler gündemde. Ama en önemli adım, bireysel su kullanım alışkanlıklarının değişmesi ve israfın önlenmesidir.” dedi.

30 Yıllık İsale Hattı Deprem Riski Taşıyor
Arıker, Gönen Barajı’ndan Bandırma’ya su taşıyan hattın 30 yıllık bir altyapıya sahip olduğuna dikkat çekerek, olası bir Sarıköy merkezli deprem durumunda Bandırma’nın susuz kalabileceğini ifade etti: “Bandırma’ya su sağlayan hat tek borudan oluşuyor. Bu hattın teknik olarak gözden geçirilmesi, olası çatlak ve deformasyonların tespit edilmesi gerekiyor.”
“Yağmurun Yüzde 37’si Denize Düşüyor”
Su kayıplarının sadece baraj seviyeleriyle sınırlı olmadığını vurgulayan Arıker, orman yangınları, bilinçsiz ağaç kesimleri ve atmosferik müdahalelerin yağış düzenini bozduğunu söyledi. “Eskiden yağışların önemli bir kısmı yer altına sızarak su kaynaklarını beslerdi. Ancak bugün orman kayıpları ve doğaya yapılan müdahaleler nedeniyle yağmurun yüzde 37’si doğrudan denize düşüyor. Bu da suyun toprakta tutulmasını engelliyor.” dedi.
Gönen Barajı’ndaki son yağışlar kısa süreli bir rahatlama sağlasa da uzun vadede su yönetimi, altyapı güvenliği ve bireysel tasarruf alışkanlıklarının geliştirilmesi Bandırma’nın geleceği için hayati önem taşıyor.
İHA
