Prof. Dr. Mehmet Özkul, 2000’lerin başından bu yana Türkiye’nin pamukkale benzeri traverten alanlarında yürüttüğü çalışmaları hatırlatarak, 2015–2018 döneminde Hisaralan’da tamamlanan proje adımlarını özetledi. Özkul, “Bu saha, deneyimlerimize dayanarak incelediğimiz en zengin jeotermal traverten laboratuvarlarından biri. Şimdi uluslararası ortak çalışmalar için hazırlık aşamasındayız,” dedi.
Japon Uzmandan Hayranlık Sözleri
Dünyanın dört kıtasında traverten oluşumları üzerine bilimsel makalelere imza atan Prof. Dr. Fumito Shiraishi, Hisaralan’ın benzersiz jeokimyası ve mikrobiyal çeşitliliği karşısında etkilendiğini belirtti. Shiraishi, “Almanya, Endonezya, Hindistan ve Brezilya sahalarında gözlemlediğim yapılarla karşılaştırıldığında Hisaralan, hem alg hem de bakteri kaynaklı traverten gelişimi bakımından eşine az rastlanır bir saha. Uluslararası bilimsel iş birlikleri için ideal,” diye konuştu.
Bilim ve Turizmin Kesişme Noktası
Jeomorfolog Murat Yaman’ın rehberliğinde yapılan saha gezisinde, doğal traverten teraslar, jeotermal çıkış noktaları ve bölgenin turizm potansiyeli ele alındı. Yaman, “Hisaralan, sadece jeolojik değil ekoturizm açısından da Sındırgı’ya büyük ivme kazandıracak,” dedi.
Gelecek Adım: Uluslararası Projeler
Ziyaretin sonunda Özkul ve Shiraishi, destek veren belediye çalışanlarına teşekkür etti. Önümüzdeki aylarda Hisaralan’da uluslararası seviyede ortak araştırma projeleri başlatılması planlanıyor. Hem bilimsel yayınlara hem de Türkiye’nin jeotermal turizm haritasına değer katması beklenen bu çalışmalar, Balıkesir’in küresel jeoloji literatüründeki yerini güçlendirecek.
HABER MERKEZİ