Doğanın Kucağında Bir Kaçış: Çadırını Al, Gel
Balıkesir’den özel araçla yaklaşık 4 saatlik bir yolculuk sonunda ulaşılan Taşlıca Köyü, kampçılara ve karavancılara adeta kucak açıyor. Yol boyunca sizi bekleyen manzaralar ve vardığınızda karşılaşacağınız sessizlik, yolculuğun her dakikasını değerli kılıyor. Burada sahil kenarında çadır kurmak sadece bir aktivite değil, yerel bir gelenek gibi yaşatılıyor.
Serçe Limanı: Sakinliğin Adı
Taşlıca’nın en çok bilinen koylarından biri olan Serçe Limanı, masmavi suyu ve çam ormanlarıyla çevrili doğasıyla adeta bir kartpostal güzelliğinde. Sabah dalga sesleriyle uyanmak, gün boyu denize karşı hamakta kitap okumak ya da hiçbir şey yapmadan doğayı dinlemek… Şehir hayatından uzaklaşıp ruhunu dinlendirmek isteyen herkesin hayalini bu koy fazlasıyla karşılıyor.
Antik Phoenix Kentinde Zaman Yolculuğu
Taşlıca sadece doğasıyla değil, tarihi zenginliğiyle de dikkat çekiyor. Köyün yakınında yer alan antik Phoenix kenti, Hisar Tepe’deki akropolü, basamaklı mezarları ve taş döşeli yollarıyla tarih meraklılarını zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Her adımda geçmişin izlerini taşıyan bu açık hava müzesi, bölgeye gelenlerin rotasında mutlaka yer almalı.
Ege Mutfağının En Sade ve En Lezzetli Hâli
Doğa ve tarih derken Taşlıca mutfağı da unutulmamalı. Köyde sunulan sura dolması, kabak çiçeği dolması, çökertme kebabı ve börülce ekşimesi gibi yerel lezzetler, doğallığı ve tazeliğiyle damaklarda iz bırakıyor. Taş fırında pişen ekmekler ve çam balı ise bölgeden ayrılmadan önce mutlaka tadılması gerekenler arasında.
Kampçılar İçin Gizli Bir Cennet
Sakin atmosferi, el değmemiş doğası, berrak denizi ve zengin tarihî dokusuyla Taşlıca Köyü, son yıllarda Balıkesirli gezginlerin radarına giren bir rota haline geldi. Yalnızca kamp yapmak değil, kendinle baş başa kalmak, yeni yerler keşfetmek ve şehirden tamamen kopmak isteyen herkes için burası bulunmaz bir huzur noktası.
Şefiye YILDIRIM