“Kasım Ayı Hareketli Geçecek”
Deprem araştırmacısı Ahmet Yakut, son yayınında Türkiye genelindeki deprem verilerini değerlendirdi. Yunanistan merkezli 4.4 büyüklüğündeki deprem sonrası bölgedeki sismik verilerin normale döndüğünü belirten Yakut, “Şu anda veriler stabil seyrediyor, ancak Kasım ayı genel anlamda biraz hareketli geçecek. Özellikle bu üç günlük süreçte bölgedeki verileri dikkatle takip ediyoruz” dedi.

“Yalova, Sındırgı ve Simav Hattı Önemli”
Yalova açıklarıyla ilgili yeni değerlendirmelerde bulunan Yakut, Marmara Denizi’nin güneyindeki enerji birikimine dikkat çekti.
“Sındırgı, Simav ve Yalova hattı birbirini tetikleyebilecek yapıda. Bu bölgelerde 6.3 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli bulunan faylar var. Şu anda tehlikeli bir pik gözlenmiyor ama süreci izlemeye devam ediyoruz.”

Yakut, Marmara Bölgesi’nde zaman zaman yaşanan mikro depremlerin normal olduğunu, ancak bu küçük hareketlerin bölgesel enerji dağılımını gösterdiğini de ekledi.
“Deprem Olur ya da Olmaz, Hazırlıklı Olmak Şart”
Yakut, yayınında halkın deprem bilinci konusundaki eksikliklerine de değindi.
“Deprem olacak mı, olmayacak mı demekten çok, evimize güveniyor muyuz sorusunu sormamız lazım. Deprem çantası hazırlamak, sağlam yapılarda yaşamak ve panik yerine bilinçli hareket etmek en doğru yaklaşımdır.”

Ayrıca Kasım ayının özellikle batı bölgeleri açısından aktif bir dönem olabileceğini vurgulayan Yakut, “Bu süreçte 4.1 ila 5.3 büyüklüğü arasında depremler gözlenebilir” ifadelerini kullandı.
“Yunanistan ve Ege Açıkları İzlenmeli”
Yakut, Ege Denizi ve Yunanistan açıklarında yaşanabilecek depremlere de dikkat çekerek, Midilli ve Çanakkale hattının Türkiye’yi doğrudan etkileyebileceğini söyledi.
“Ege açıklarında ya da Yunanistan sınırında meydana gelecek güçlü bir deprem, Balıkesir ve çevresinde hissedilebilir. Özellikle Midilli ve Çandarlı Körfezi çevresi şu an için kritik gözüküyor.”

“6.3 Üstü Beklemiyorum ama Jeotermal Etkiler Farklılık Yaratıyor”
Sındırgı bölgesindeki depremleri “tektonik ve jeotermal kökenli” olarak tanımlayan Yakut, bu durumun bölgede mikro depremlerin sık yaşanmasına neden olduğunu belirtti.
“Sındırgı hattı jeotermal açıdan zengin. Alttaki sıcak su tabakaları yer yer hareketlilik yaratıyor. Bu yüzden burada yaşanan depremler sık ama genellikle küçük ölçekte oluyor.”
“Halkın Psikolojisi Çok Yıprandı”
Ahmet Yakut, toplumun deprem endişesinin arttığına dikkat çekerek, “İnsanlar haklı olarak tedirgin. Ancak dışarıda yatmanın, paniğe kapılmanın bir anlamı yok. Asıl olan, güvenli yapılaşma ve bilinçli hazırlıktır” dedi.

“Doğu ve Sınır Bölgeleri de Takipte”
Yayının sonunda Malatya, Bingöl, Elazığ ve İran sınırı hattındaki düşük ölçekli sarsıntılara da değinen Yakut, doğu bölgesinin de zaman zaman üçlük-dörtlük depremler üretebileceğini belirtti:
“Doğu hattı şu an sakin görünüyor ama sınır bölgelerinde hareketlilik var. Bu alanları da yakından izliyoruz.”
Ahmet Yakut’un açıklamaları, Kasım ayında Türkiye’nin batısı ve Marmara hattı için dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi. Uzman, “Amacım korku yaratmak değil, farkındalık oluşturmak. Herkesin kendi güvenliğini düşünmesi gerekiyor” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
Serpil ADAK

