Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’e 3 Nisan 2014 tarihinde eklenen madde ile “TRT kanallarında yayınlanan sinema ve televizyon için yapılmış filmler, diziler ile haber programlarında 3 yıl içinde yüzde 30’a, 5 yıl içinde yüzde 50’ye ulaşılacak şekilde ve ulusal karasal yayın lisansına sahip özel medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar tarafından yayınlanan sinema ve televizyon için yapılmış filmler, diziler ile haber programlarında 3 yıl içinde yüzde 20’ye, 5 yıl içinde yüzde 40’a ulaşılacak şekilde engellilere yönelik alt yazı hizmeti seçeneğine geçilmesi” uygulaması zorunlu hale getirildi. Geride kalan 3 yıllık süreçte yayıncı kuruluşlardan uygulamanın seyri ile ilgili alınan veriler sonucunda RTÜK tarafından yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu belirlenerek, “Dezavantajlı Bireylerin Medyada Sunulan Hizmetlere Erişimi Çalıştayı” düzenlendi. Ankara’da bir otelde gerçekleştirilen çalıştaya katılan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, engelli bireylerin medyadaki hizmetlerden daha çok faydalanmasına yönelik çalışmaların yanı sıra televizyon kanallarına verilen cezalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Şahin, engelli bireylerle ilgili medyada geçmişte yapılan düzenlemelerden yeteri kadar geri dönüş alınamadığına dikkat çekerek, “Engelli vatandaşlarımıza iletilecek ve verilecek hizmetler konusunda daha önceki çalışmalarımız bu konudaki duyarlılığımızı ortaya koymuştur. Kurumsal anlamda engelli bireylerimize erişim konusunda ne yapmamız gerektiği konusunda aslında önümüzde kanun ve yönetmelikler açık” diye konuştu.

“Ceza veren kurum değil, ödül veren kurum olmak istiyoruz”

RTÜK’ün denetleyici yönlerinin yanı sıra düzenleyici bir kuruluş olduğunu söyleyen Şahin, “Biz düzenleyici tarafımızla öne çıkalım istedik ama kısmet. RTÜK’ün düzenleyici tarafı pek ön plana çıkmaz, hep denetleyici tarafı ön plana çıkar. O da vermiş olduğumuz cezalardan kaynaklıdır. Cezalarımızla övünen bir kurum değiliz ama maalesef cezalarımızla gündeme geliyoruz. Şimdi bir kurum düşünün denetlemesi gereken bin tane radyo televizyon platformu, dijital medya, ulusal ve uluslararası kuruluşları düzenlemesi ve denetlemesi gerekiyor. Geldiğimiz andan itibaren çok içten ve gönülden verdiğimiz mesajlarda, yaptığımız işlerde düzenleyici tarafımızı ön plana çıkarmaya çalışıyoruz, denetleyici faaliyetlerimizi değil. Ceza veren kurum değil, ödül veren kurum olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Sanki RTÜK oturup kendilerine muhalif medya diyen ne kadar televizyon varsa ceza verelim diyor”

Medya kurum ve kuruluşlarını denetlerken kanunların çok açık olduğunu ve kanunlara göre hareket ettiklerini söyleyen Şahin, “Bugün ceza vermek durumunda kaldığımız zaman kendini denetleme ve düzenleme faaliyetleri yürüten, otoriteye karşı her türlü dezenformasyonu yürütebilecek olan kurumlarımızdaki arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz toplantıda ‘Biz bu yayın ilkelerinin tamamını kabul ediyoruz ve imzalıyoruz’ dediler. Yayın ilkeleri de bugün taraflı olarak ceza verdiğimiz bazı kanalların yaptığı ihlallerin yapılmaması gerektiğini söylüyor. Sanki RTÜK oturup kendilerine muhalif medya diyen ne kadar televizyon varsa tamamını getirin onlara bir ceza verelim diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu uygulamalar süzgeçten geçen bir sistematik içerisinde yapılıyor. Kaldı ki bunların tamamı idari yargı denetimine açık” dedi.

“Ana muhalefet lideri çıkıp bizi tehdit ediyor”

Şahin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Ana muhalefet lideri çıkıp ‘İşinizi gücünü yaparken şunlara da dikkat edin, yoksa geliyor gelmekte olan’ diye bizi tehdit ediyor. Böyle bir şey olması mümkün değil, kabul etmemiz de mümkün değil. Daha ötesi de adam içeride ve oradan tehdit ediyor bizi. Yüzbinlerce şikayet gelmiş, artık ortalık yanıyor. Biz de ‘İlgili konuda RTÜK uzmanları tarafından inceleme başlatılmış olup, ilk üst kurul toplantısında gereği yapılacaktır’ diye sistematik olarak açıklama yaparız. 1 saat sonra cezaevinde ‘nasıl olur böyle bir şey’ diye hakaret ve tehdit ediyorlar.”

Çalıştayda RTÜK Başkanı Şahin’in yanı sıra, sivil toplum kuruluşları yetkilileri, medya kurum ve kuruluş yetkilileri ve birçok üniversiteden 68 katılımcı yer aldı. İHA