Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Özdemir

ANA-BABAYA HÜRMET  

Anne-babaya karşı alçak gönüllü olmak, yaşamda oldukları sürece gücümüzün yettiği ve zamanımızın müsait olduğu oranda onların iş ve işlemlerinde yardımcı olmak, onların hayır ve dualarını kazanmak, olumlu tavsiye ve önerilerini yerine getirmek ve hoş karşılayıp hoşça davranmak ebeveynlerimizin üzerimizde olan haklarındandır.

Onlara dünya meyvesi çocukları olarak sevgi, saygı, şefkat ve merhamet gözüyle bakmalıdır. Onların yapılabilecek işlerini bizzat yapmalı, başkalarına havale etmemeli; inançsız bile olsalar onlara sunduğumuz hizmetten dolayı gurur ve kibirlenmemelidir. Hatta onlar Müslüman olmamış olsalar bile, İslam Dini’nin mubah saydığı hususlarda onların söz ve sazları dinlenmeli; kazancımızdan onlara da vermelidir.

“Onlara dünyada ma’ruf surette musahabet eyle (dine aykırı oylaman hususlarda kendilerine yumuşaklık göster, onlara insanlığa ve dinin hükmüne uygun bir biçimde muamelede bulun).” (Lokman Suresi-15), “(Hz. İsmail babası Hz. İbrahim’e karşı) Ey babacığım, dedi; Ne emir olunuyorsan yap! Beni inşallah sabredenlerden bulacaksın.” (Saffat Suresi-102) buyurulduğu gibi, konuşurken sesimizi onların ses tonlarının üzerine çıkarmamalı, bağırmamalı, hafif ve tül gibi bir sesle tatlı tatlı bir biçimde konuşmalıdır. Birlikte yürürken onların önünden yürümemeli; onlara isimleriyle hitap etmemeli, anneciğim veya babacığım şeklinde seslenmelidir.

İslam Peygamberi “Burnu yere sürtülsün, burnu yere sürtülsün, burnu yere sürtülsün!” diye üç defa tekrarladığında yanında bulunanlar “Kimin, ey Allah’ın elçisi?” Diye sorduklarında buyurdu ki: “Yaşlılık günlerinde ana ve babasından birine veya her ikisine yetişip de (onlara hürmet ederek) cennete giremeyen kimsenin (burnu yere sürtülsün).”

Ana ve babaya asi olmak, büyük günahlardandır. Onlardan birine sövülmesine sebep olmak da isyana yaklaştıran davranış olarak nitelenmiştir.

Ebu Sa’d es-Sâidî (r.a): Biz Resülullah’ın yanında iken Benî Seleme kabilesinden birisi geldi ve dedi ki: ‘Ey Allah’ın Elçisi, vefat ettikten sonra benim anam babam için yapabileceğim iyilik var mı?’ Diye sorunca, Allah Resulü (s.a.v.) “Evet var” buyurdu ve ekledi” : “Cenaze namazını kılman, onlar için istiğfar etmen, sözlerini yerine getirmen, arkadaşlarına ikramda bulunman ve akrabalarını ziyaret etmendir” buyurdu.

Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.) yine bu konuda:

“Babasını kabrinde ziyaret etmek isteyen, babasının dostlarını ziyaret etsin. Ana-babası hayatta iken onlara iyilik etmeyen, onlar için istiğfar etsin, onlar için sadaka versin. Böylece o kimse ana babasına iyilik edenlerden yazılır.”

“Kim ana babasının veya onlardan birinin kabrini her Cuma günü bir defa ziyaret ederse günahları bağışlanır ve ana babasına iyilik yapanlardan yazılır.”

“Kabirdeki ölü, denizde boğulmak üzere iken yardım isteyen biri gibidir. Babasından, annesinden, kardeşinden veya arkadaşından kendisine gelecek duayı bekler. Yapılan dualar kendisine ulaşınca, dünya ve içindekilerin kendisinin olmasından daha çok sevinir.”

“Muhakkak Allah Teala, yeryüzündekilerin duasından dolayı kabirdekilere dağlar kadar rahmet verir. Dirilerin ölülere hediyeleri, dua ve istiğfardır.”

Ashaptan Behz bin Hakem’in dedesi diyor ki:

Allah Resulüne ‘İlk önce kime iyilik yapayım?’ diye sordum.

–         “Annene” buyurdu. ‘Sonra kime’ dedim. Yine:

–         “Annene” diye buyurdu. ‘Sonra kime’ diye sordum. Yine:

–         “Annene” buyurdu. ‘Sonra kime’ diye dördüncü defa sorduğumda:

–         “Babana” diye buyurdu ve “Sonra yakınlık derecesine göre akrabalarına” diye

sözünü tamamladı. Toplumsal yaşamın temel taşlarını oluşturan bilgileri paylaştığımızı düşünüyorum.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER