Defne ilçesinde yaşayan anne-oğul, depremlerde hem evlerini hem de yakınlarını kaybettikten sonra zor bir süreç yaşamaya başladı. Yaşadığı travmayı atlatamayan Barış Özbay, üniversitedeki eğitimini yarıda bırakarak tamamen içine kapandı. Gencin tek iletişimi, elindeki telefon ve bilgisayar aracılığıyla sanal dünyayla kurduğu bağ oldu.

“Sadece Yemek Yemek İçin Kalkıyorum”
Günlük hayatını anlattığında ise Barış’ın sözleri yürek burkuyor:
“Sabah uyanıyorum, tuvalete gidiyorum ve yemek yiyorum; sadece mecbur olduğum için. Sonra bütün gün duvarlara bakıyorum ya da telefonla oynuyorum. Akşam olunca uyuyorum. Hayalim yok, hiçbir şey istemiyorum. Artık banyo yapmak, dışarı çıkmak bile istemiyorum.”

3 Yıldır Duş Almıyor, Tırnaklarını Kesmiyor
Depremin ardından ciddi bir depresyon sürecine giren genç adam, kişisel bakımını da tamamen ihmal etmiş durumda. Annesinin ifadesine göre Barış, yaklaşık üç yıldır banyo yapmıyor, tırnaklarını kesmiyor ve dış dünyayla bağını tamamen koparmış halde yaşıyor.
Anne Yürekten Çağrı: “Oğlumu Kurtarın”
50 yaşındaki Semra Özbay, oğlunun yaşadığı bu durum karşısında çaresiz kaldığını anlatıyor:
“Depremde evimizi kaybettik, Barış nenesini de kaybetti. Eskiden çok çalışkan, neşeli bir çocuktu. Şimdi üç yıldır ne banyo yapıyor ne dışarı çıkıyor. Sadece telefon ve bilgisayarla oynuyor. Önceden banyo yapmadığında kızardı, şimdi ne söylesem ‘istemiyorum’ diyor. Eskisi gibi benimle konuşmuyor. Her gün oğlumun eski fotoğraflarına bakarak avunuyorum.”
Tedaviyi Reddetti
Barış, annesinin tüm çabalarına rağmen tedavi olmayı kabul etmiyor. “Kendimi iyi hissetmiyorum ama yardım da istemiyorum” diyen genç, dış dünyaya kapalı yaşantısına devam ediyor.

Sanal Dünyanın Gölgesinde Kaybolan Bir Hayat
Uzmanlar, özellikle deprem gibi travmatik olaylardan sonra gençlerde görülen bu tür davranışların oyun bağımlılığı ve depresyonla birleşerek tehlikeli bir kısır döngüye dönüştüğünü belirtiyor.
Anne Semra Özbay ise her geçen gün daha fazla umudunu kaybettiğini söylüyor:
“Yetkililerden yardım istiyorum. Oğlumun yeniden yaşama tutunmasını istiyorum. Benim başka kimsem yok.”
İHA
