Zeytinyağının Başkenti Gibi
Tarihi zeytincilik faaliyetleriyle öne çıkan Yağcılar Köyü, adını da bu alandaki üretim gücünden alıyor. Özellikle yerli üreticiler tarafından elde edilen butik zeytinyağları, doğallığı ve aromasıyla sofralara lezzet katıyor. Köyde kurulan pazarlarda hem zeytinyağı hem de ev yapımı turşu, bal ve reçel gibi ürünler ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Mübadelenin Ardından Yeniden Kuruldu
Kurtuluş Savaşı sırasında büyük tahribat gören Yağcılar, 1924 nüfus mübadelesi ile Selanik’ten göç eden Türkler tarafından yeniden inşa edildi. Bugün hâlâ o göçmenlerin torunlarının yaşadığı köyde, kültürel miras yaşatılmaya devam ediliyor. Köy, iki ana sokaktan oluşan sade yapısı ve doğayla uyumlu taş evleriyle gelenleri zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Sakinliğin Adresi: Doğa ile Baş Başa Bir Gün
Çam ormanları ve tarım arazileri arasında konumlanan Yağcılar, doğa yürüyüşleri, kuş sesleri ve tertemiz havasıyla doğaseverler için adeta bir terapi alanı. Köyde yer alan saklı plajlardan Yağcılar Plajı, kalabalıktan uzak bir deniz keyfi sunuyor. Şehir hayatından kaçıp doğada huzur arayanların ilk tercihleri arasında.
Yeme İçme Deneyimiyle de İddialı
Yağcılar’da sadece doğa değil, Ege mutfağının eşsiz lezzetleri de ziyaretçileri cezbediyor. Köydeki restoranlarda, yerel zeytinyağıyla hazırlanmış mezeler ve taş fırında pişen yemekler başrolde. Urla Bağ Evi gibi mekanlar, hem bağ turizmini hem de yerel şarap ve yemek kültürünü misafirleriyle buluşturuyor.
Kolay Ulaşımıyla Cazibe Merkezi
İzmir şehir merkezine sadece 12 kilometre uzaklıkta yer alan Yağcılar Köyü’ne ulaşım hem özel araçla hem de toplu taşımayla oldukça kolay. Doğa, tarih ve lezzet üçgeninde bir gün geçirmek isteyenler için Yağcılar, dört mevsim cazibesini koruyor.
Serpil ADAK