Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye 20 yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 5,4 büyümüş. Dünya büyümesinin aşağı yukarı 1,8 puan üzerinde bir ortalamayla büyüme kaydetmişiz. 50 yıllık 100 yıllık perspektiflerle bu tür farklara baktığınız zaman asıl ülkeleri uluslararası alanda öne çıkaran hususun bu performans olduğunu ifade etmek isterim. Siz yürürken başkaları da yürüyor. Önemli olan onlara göre nisbi konumunuz. Türkiye gerçekten iyi bir performans sergilemiş durumda. 2020-2022 dönemine baktığımızda birikimli olarak dünya yüzde 7 büyümüş, Türkiye aynı dönemde yüzde 20’ye yakın büyüme performansı sergilemiş. Son hesaplamalara göre, 13 bin 800 doları aştığınız zaman yüksek gelirli ülkeler ligine terfi ediyorsunuz, bu süreçte Türkiye düşük orta gelirli ülkeler kategorisinden, orta yüksek gelirli ülkeler kategorisine geçmiş ama yüksek gelirli ülkeler ligine henüz geçebilmiş değiliz” dedi.
“Mayıs ayında siyasi belirsizlik ortadan kalktı”
Belirsizliğin ekonominin düşmanı olduğunu söyleyen Yılmaz, geçtiğimiz mayıs ayında yapılan genel seçimleri hatırlatarak, “Mayıs ayında siyasi belirsizliklerimiz ortadan kalktı. Dolayısıyla Türkiye’nin 5 yıl nasıl yönetileceğine ilişkin soru cevabını buldu. Cumhurbaşkanımız bir kez daha güven tazeledi, siyasi belirsizlikler ortadan kalkmış oldu. Bunun yanı sıra yeni hükümet göreve başlar başlamaz hemen programlar hazırlanmaya başlandı. Ardından 5 yıllık kalkınma planımızı meclise sunduk. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı yıllık programını resmi gazetede yayınladık” diye konuştu.
“2024 yılında 1 trilyon 28 milyar TL bütçe ayırdık”
Şubat ayında Türkiye’nin tarihin en büyük depremini yaşadığını hatırlatan Yılmaz, “11 ilimizi, 14 milyon nüfusumuzu etkileyen çok ağır bir depremle karşı karşıya kaldık. Acil müdahale kısmı bitti ama asıl iş rehabilitasyon. Yüzbinlerce vatandaşımıza konut yapıyoruz. Bir taraftan da bozulan altyapıyı tamir ediyoruz. Diğer yandan buralardaki sosyoekonomik hayatı normalleştirmeye gayret ediyoruz. Gelecek afetlerin risklerini azaltmaya dönük olarak kentsel dönüşüm başta olmak üzere çeşitli tedbirler alıyoruz. Bu sene 762 milyar TL’yi merkezi yönetim bütçemize ödenek koymuş durumdayız. Gelecek yılki bütçemizde, 2024 yılında ise 1 trilyon 28 milyar TL kaynağı ayırmış durumdayız” şeklinde konuştu.
“Enflasyonun 2026’da tek haneli rakamlara düşeceğini öngörüyoruz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyon ile mücadele anlamında atılan adımlara ve önümüzdeki yıllardaki enflasyon beklentilerine de değinerek, “İkinci temel amacımız makroekonomik ve finansal istikrarın sağlanması, enflasyonun orta vadede tek haneli rakamlara yeniden düşürülmesi. Son 6 ay içinde gelişmeleri hatırlayacak olursak; belli risklerimizi azalttık. Döviz rezervlerimizde büyük bir artış sağlandı. 98 milyarlara kadar gerilemişti. En son hatırladığım; 128 milyarı aşan bir orana geldi. 30 milyar dolar civarında brüt döviz rezervimizde artış yaşandı. Hem döviz riskini hem bütçe riskini azaltıcı tedbirler aldık. Bunun sonucunda ülkemizin risk birimlerinde bir düşüş ortaya çıktı. Nitekim son dönemlerde CDS dediğimiz risk biriminin 340’lara kadar gerilediğini görüyoruz. Bu, mayıs ayında 700’lere kadar çıkmıştı. Bu yıl yüzde 65 civarında gerçekleşeceğini tahmin ettiğimiz enflasyonun kademeli bir şekilde düşerek 2026 yılında tek haneli rakamlara döneceğini öngörüyoruz. Aylık bazda bir miktar düşmeye başladı. Aylık bazda daha düşük rakamlara gelmeye başladı. Yıllık etkisini gelecek yılın ortalarından itibaren göreceğiz. Kademeli bir şekilde düşüş şekliyle de 2026 yılında tek haneli rakamlara inmesini hedefliyoruz. Ülkemizin refahını, katma değerini ekonomisini sürdürülebilir, istikrarlı şekilde büyütmek için istiyoruz. Enflasyonu düşürmemiz bu perspektifimize de güç veriyor. Belirsizliği azaltarak, ön görülebilirliği artırarak enflasyondaki düşüş, makro istikrardaki kuvvetlenme büyüme perspektifimize güç veriyor” dedi.
“Ortalama büyümemizin bu dönem yüzde 4,5 civarında olmasını hedefliyoruz”
Amaçlarının istikrar içinde, sürdürülebilir, kapsayıcı bir büyümeyi gerçekleştirmek olduğunu belirten Yılmaz, “Bu da orta vadeli programımızın ana çizgilerini oluşturuyor. IMF tahminlerine göre ortalama 3 civarında bir büyüme görünüyor dünyada. Geçen yıl 906 milyar dolarmış milli gelirimiz, bu yıl 1 trilyon 67 milyar diye tahmin etmişiz. Şu an 12 ay geriye gittiğimiz zaman, 12 aylık milli gelirimiz 1 trilyonu aşmış durumda hali hazırda. Muhtemelen 1.1 trilyona yakın, o civarda bir milli gelire ulaşmış olacağız. Bu da kişi başına gelirimizi 10 bin 659 dolardan 12 bin 415 seviyelerine getirmiş olacak. Dönem sonunda 1.3 trilyonluk bir ekonomi olmayı hedefliyoruz. Kişi başına gelirimizin de 14 bin 855 dolara nominal dolar bazında 15 bin dolarlara yakınsamasını bekliyoruz. Bu ne demek, yüksek gelirli ülkeler ligine terfi etmek demek. Uluslararası eşik 13 bin 800 dolar. Bu eşiği aşarak Türkiye yüksek gelirli ülkeler ligine alt sıralardan da olsa adımını atmış olacak. Ortalama büyümemizin bu dönem yüzde 4,5 civarında olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Aynur OCAKTAN