Yalnızca Hatay’da Yetişen Bir Mucize: Tirşik Otunun Sessiz Çığlığı

Türkiye’nin dört bir yanında toprağın dilini bilenler için her bitki, ayrı bir hikâyedir. Ama bazıları vardır ki sadece ait olduğu topraklarda yeşerir, orada doğar, orada anlam bulur. İşte Arum milleyhanum, ya da halk arasındaki adıyla Tirşik otu, tam da böyle bir mucize… Hatay’ın bereketli topraklarında, özellikle Milleyha sulak alanlarında kendiliğinden yetişen bu bitki, dışarıdan bakan […]

GOKHAN YILMAZ - Marmara Bölge: Balıkesir Son Dakika Haberleri ile Hava Durumu

Türkiye’nin dört bir yanında toprağın dilini bilenler için her bitki, ayrı bir hikâyedir. Ama bazıları vardır ki sadece ait olduğu topraklarda yeşerir, orada doğar, orada anlam bulur. İşte Arum milleyhanum, ya da halk arasındaki adıyla Tirşik otu, tam da böyle bir mucize…

Hatay’ın bereketli topraklarında, özellikle Milleyha sulak alanlarında kendiliğinden yetişen bu bitki, dışarıdan bakan birine sıradan bir ot gibi görünebilir. Oysa ki bu “sıradanlık”, onun en büyük yanıltıcılığıdır. Zira Tirşik, bilimsel adıyla Arum milleyhanum, dünyada sadece Hatay’da görülen, endemik bir tür.

Kökü Binlerce Yıla Dayanan Bir Gelenek

Hataylıların Tirşik’le olan ilişkisi sadece botanik bir bağ değil. Bu ot, yüzyıllardır kış sofralarının şifa kaynağı, annelerin mutfakta kaynattığı sabır, dede tariflerinden miras kalan bir gelenek. Biraz ekşi, biraz buruk, ama sonrasında damakta tatlı bir iz bırakan o benzersiz lezzet…

Kimi yerlerde çorbası yapılır, kimi köylerde içine bulgur katılarak kıvam verilir. Ama hepsinde ortak olan bir şey vardır: Tirşik’in önce ısıl işlemden geçirilmeden asla tüketilemeyeceği bilgisi. Zira çiğken zehirli olabilecek bu bitki, doğru şekilde hazırlandığında tam bir bağışıklık dostu. Hataylı kadınlar, bu sırrı annelerinden, onlar da ninelerinden alarak bugüne taşımıştır.

Sessiz Bir Yitip Gidiş mi?

Şimdi soruyorum kendime müdürüm; bir bitki sadece doğada değil, bir kültürde de yetişmiyor mu? Bugün Tirşik otu doğada hâlâ can bulsa da, onu tanıyan insanların sayısı giderek azalıyor. Tarım baskısı, şehirleşme, yanlış ot kesimi gibi etkenler bu narin bitkiyi tehdit ediyor. Oysa ki bir toplumun belleğinde yer etmiş bu gibi bitkiler kaybolduğunda sadece doğa değil, hafızamız da eksiliyor.

Bir bitki düşünün; sadece toprağın değil, bir halkın belleğinin de köklerinde büyümüş olsun. Arum milleyhanum, bu yüzden sadece bir bitki değil. Aynı zamanda bir Hatay masalı, bir mutfak şiiri, bir yerel direnç noktasıdır.

Yerel Olan Evrensel Değildir Ama Değerlidir

Dünyada sadece bir yerde yetişen bu eşsiz bitkiyi korumak, aslında sadece botanik bir görev değil. Bu, bir kültürü, bir damak tadını, bir yaşam biçimini korumaktır. Belki de her ilçeye bir Tirşik anıtı dikmeli, her çocuğa bu otun ne olduğunu öğretmeli…

Çünkü bir gün Toroslar’dan Amanoslar’a uzanan o koku kaybolursa, belki toprağın da dili susar…

 

Exit mobile version