Son yıllarda artan sıcaklıklar ve yetersiz yağışlar, Türkiye genelinde su kaynaklarını tehdit eder hale geldi. Özellikle Marmara ve Ege bölgelerinde barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, su sıkıntısına yönelik endişeleri artırdı. Uzmanlar, suyun bilinçli kullanılmasının artık zorunluluk haline geldiğini vurguluyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bazı illerde yağış miktarı geçen yıla oranla yüzde 35 azaldı. Bu durum, hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından ciddi risk oluşturuyor.

“Her Damla Artık Çok Kıymetli”

Çevre mühendisleri, suyun geleceğin en değerli kaynağı olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, evsel ve tarımsal tüketimde alınacak küçük önlemler büyük fark yaratabilir.

“Muslukları gereksiz yere açık bırakmamak, kısa süreli duş almak, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmamak gibi basit adımlar bile su tasarrufu sağlar. Her damla artık çok kıymetli.”

Uzmanlar ayrıca belediyelerin altyapı yatırımlarını güçlendirmesi, kayıp-kaçak oranlarını azaltması gerektiğini de belirtiyor.

Kuraklık Türkiye’nin Geleceğini Tehdit Ediyor

İklim değişikliğiyle birlikte Türkiye, su stresi yaşayan ülkeler arasına girdi. Uzmanlar, uzun süren kuraklık dönemlerinin hem içme suyu hem de tarımsal üretim açısından tehlike oluşturduğunu dile getiriyor.

“Sürdürülebilir su yönetimi artık bir tercih değil, zorunluluktur” diyen uzmanlar, ulusal ölçekte kapsamlı bir su eylem planının hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

Birleşmiş Milletler’in son raporuna göre, dünya genelinde 2 milyardan fazla insan güvenli içme suyuna erişmekte zorlanıyor. Türkiye’nin bu tabloya dahil olmaması için acil önlem alınması gerektiği belirtiliyor.

Vatandaşa Çağrı: Tasarruf Bilinci Artırılmalı

Uzmanlar, su tasarrufunun sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çiziyor. Eğitim kurumlarında, medya organlarında ve kamu spotlarında farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiği ifade ediliyor.