Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, YouTube kanalında yaptığı açıklamada, 9 Kasım gecesi Balıkesir ve çevresinde yaşanan sarsıntıların sıradan bir deprem dizisi olmadığını söyledi. Üşümezsoy’a göre Sındırgı merkezli depremler, birbirine bağlı çoklu fay sistemlerinin etkisiyle meydana geldi. “Bu sadece tek bir fayın kırılması değil, derinde birleşen birden fazla fayın aynı anda enerji boşaltmasıdır” diyen Üşümezsoy, bölgede yeni kırılmaların yaşanabileceği uyarısında bulundu.
“Sındırgı Fayı Derinde Birleşen Çoklu Faylardan Oluşuyor”
Üşümezsoy, Sındırgı fayının yapısının klasik doğrultu atımlı bir faydan farklı olduğunu vurguladı. YouTube’daki açıklamasında, “Sındırgı Fayı’nın batı kesiminde, Alaca Atlı yönünde 5 büyüklüğünde depremler oluştu. Bu sarsıntılar birbiriyle bağlantılı ve derinde birleşen çoklu faylar üzerinde gelişti” ifadelerini kullandı.
Uzman, bu depremlerin bir zincir halinde batıdan doğuya doğru ilerlediğini, Simav Dağı’na kadar uzanan bir kuşakta dizildiğini belirtti.

“6.1’lik Deprem, Öncesinde Gelen Küçük Depremlerin Habercisiydi”
YouTube’da yayınladığı haritalarla bölgedeki hareketleri anlatan Üşümezsoy, öncü ve artçı deprem kavramlarının burada klasik anlamda geçerli olmadığını dile getirdi. “İlk küçük sarsıntılar, gerilme birikiminin habercisiydi. Bu hareketler sonunda 6.1 büyüklüğündeki Sındırgı depremi gerçekleşti” dedi. Üşümezsoy, ikinci büyük depremin ardından oluşan küçük sarsıntıların ise batıya doğru yayıldığını ve Alaca Atlı kesiminin yeni bir segmentin başlangıcı olabileceğini vurguladı.
“Akhisar Fayı ile Bağlantılı Değil”
Üşümezsoy, kamuoyunda sıkça tartışılan “Sındırgı depremleri Akhisar Fayı’yla bağlantılı mı?” sorusuna da açıklık getirdi. “Bu depremlerin Akhisar Fay Zonu ile hiçbir dinamik ilişkisi yoktur” diyen Üşümezsoy, bu iki bölgenin farklı jeolojik yapılara sahip olduğunu belirtti.
Akhisar hattının temel bir fay düzleminden ziyade küçük makaslama zonlarından oluştuğunu söyleyen uzman, bu bölgedeki depremlerin “deprem fırtınası” şeklinde gerçekleştiğini, fakat Sındırgı’daki hareketlerin daha derin ve birleşik bir fay düzlemine dayandığını kaydetti.

“Bölge, Gerilme Kuşağı İçinde Yer Alıyor”
Üşümezsoy, bölgedeki jeolojik yapıların deprem üretme potansiyelini anlatırken Menderes Masifi’nin doğu kenarında yer alan gerilme kuşağına dikkat çekti. “Bu kuşak, kırılgan ve kaygan tabakalardan oluşuyor. Bu tabakalar sıcak sularla temas edince sürtünme azalıyor ve basınç düştüğü için kırılmalar kolaylaşıyor. Bu da birbirini takip eden çok sayıda depremi tetikliyor” dedi.
“Üçüncü Büyük Deprem İhtimali Var”
Üşümezsoy, YouTube’daki konuşmasında dikkat çeken bir uyarıda daha bulundu: “Bu segment üzerinde ikiz deprem yaşandı, ama batıda Alaca Atlı kesiminde henüz kırılmamış bir alan var. Burada üçüncü bir büyük deprem potansiyeli mevcut.” Ancak uzman, bu ihtimalin “kesin bir tehlike” anlamına gelmediğini belirterek, enerjinin küçük sarsıntılarla boşalmasının da mümkün olduğunu söyledi.

“Sındırgı-Akhisar Hattı Ayrı Tektonik Sistemlerdir”
Üşümezsoy son olarak, “Sındırgı Fayı ile Akhisar Fayı iki ayrı tektonik sistemdir. Sındırgı’daki hareketler, Bigadiç ve Simav arasındaki gerilme kuşağının bir parçasıdır. Akhisar hattı ise daha batıda, yüzlerce küçük faydan oluşan makaslama zonu içinde yer alıyor” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Sıla Solaklar VERİM