Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktı ve bu bağlantı Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıyor. Bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Azerbaycan’da temaslarına başladı. Ermenistan işgalinden kurtarılan Karabağ’daki Zengilan kentinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 7. Ulaştırma Bakanları Toplantısı’nda katılan Uraloğlu, konuşmasında teşkilat üyesi ülkeler arasında fiziki bağlantının en önemli ve stratejik bileşenlerinden olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun Türk dünyasının ekonomik kalkınması ve refahı için büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Bakan Uraloğlu, “Bu hat üzerinde gereken çalışmaları bir an önce bitirmemiz gerekmektedir. Diğer taraftan bölge ülkeleriyle Orta Koridor’un bir diğer önemli bileşeni olan Hazar geçişinin etkin, verimli ve ekonomik hale getirilmesine de yoğunlaşmalıyız. Lojistik operasyonlarda sorun teşkil eden yüksek geçiş ücretleri ve düzensiz sefer konularını ortak çabalarımızla ivedilikle çözeceğimize ve Hazar geçişini arzu ettiğimiz rekabetçi güzergaha dönüştüreceğimize de eminim” ifadelerini kullandı.
“Zengezur bağlantısı Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıyor”
Zengezur Koridoru’ndan da bahseden Uraloğlu, “Zengezur bağlantısı üzerinden yeni fırsatlar ortaya çıktı ve bu bağlantı Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıyor. Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve karayolu ulaşımı sağlayacak bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacak önemli bir adım olacağına inanıyorum. Tüm bölge ülkelerinin istifade edeceği bu hattın bağlantılarıyla birlikte bir an önce bitirilmesi için Azerbaycan ile çok yakından çalışıyoruz. Başta belirttiğim üzere kardeş Türk devletlerinin Zengilan’da bir araya gelmesini bu açıdan da anlamlı buluyorum” diye konuştu.
“Ülkelerimiz arasındaki ticareti zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı ve teşvik edici olmalıyız”
TDT’ye üye devletler arasında havacılık ilişkilerinin ilerletilmesi hususunda da ikili düzeyde görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Uraloğlu, “Bu çerçevede havacılık idarelerimiz arasında daha sık ve düzenli görüşmeler gerçekleştirilmesi, uçuş frekanslarının ve noktalarının artırılması ve karşılıklı kolaylıkların sağlanması faydalı olacaktır. Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında da havacılık idarecilerimizin görüşmelere başlamasından duyduğum memnuniyeti yine ifade etmek istiyorum. Ülkelerimiz arasında ticareti zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı ve teşvik edici tavır ve hareketler içerisinde beraberce olmamız gerekir. Bu anlamda ulaştırmada dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda yatırım e-TIR ve e-CMR gibi uygulamalarda öncü bir ülke olarak dileyen ülke, ülkelerle tecrübe paylaşımına hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Geniş bir vizyonla bu oranın çok daha yukarılara çıkarılması için önümüzde bu dijitalleşme konusunda özellikle e-PERMIT noktasında Elektronik Geçiş Belgesi sistemini yaygınlaştırmak gerekir ki, gümrük kapılarında bekleme olmamış olsun. Halihazırda Çin’den Avrupa’ya karadan giden yükün küçük bir kısmı Orta Koridor üzerinden taşınmaktadır. Geniş bir vizyonla bu oranın çok daha yukarıya doğru çıkarılması mümkün olacaktır. Ancak bunu hayata geçirebilmeniz için rekabetçi bir yaklaşım içerisinde olmamız lazım. Asya ile Avrupa arasında ticaret hacmi bizlerin kara üzerinden ortaya koyabileceğimiz kara taşımacılık kapasitesinin çok çok üzerindedir. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Cezayir, Türk devletlerinin Afrika’ya açılan kapısı olabilir”
Cezayir ile Türkiye arasında giderek artan iş birliğinin her iki ülke için de yeni ufuklar açtığını belirten Uraloğlu, “Cezayir’in büyük çaplı altyapı projelerini hayata geçirmek için ortaya koyduğu planlamayı takdirle bizler de takip ediyoruz. Hem kıyı şeridindeki limanları hem de jeopolitik politik konumu ile Cezayir’i Afrika’ya açılan bir kapı olarak görüyoruz. Bu kapı bütün Türk devletlerinin Afrika’ya açılan kapısı olabilir diye düşünüyorum. Yine aynı şekilde Türkiye’nin konumunun da Cezayir ve Afrika ülkelerinin Türkiye üzerinden Türk devletlerine açılacak kapısı konumunda olduğunu memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla bizim bu anlamdaki bağlantıları her halükarda güçlendirmemizde, Orta Koridor’u güçlendirmemizde fayda var” diye konuştu.
“Alternatif koridorlara ihtiyacımız var”
Dünya ticaretindeki taşınan mal sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Uraloğlu, “Bizim mutlaka alternatif koridorlara ihtiyacımız var ve elimizdeki koridorların kapasitesini mutlaka artırmamız gerekir. Mesela dünyada Süveyş Kanalı’nın hepimiz konumunu biliyoruz ama bir geminin orada karaya oturması sonucunda dünyaya nasıl etkiler oluşturduğunu görüyoruz. Dolayısıyla biz de burada elimizde bir Bakü-Tiflis-Kars hattı var. Bu bizim için kıymetli ama mutlaka Zengezur Koridoru’nu açmamızda fayda var diye düşünüyorum. Sonuç olarak bu çalışmalarda bölgemiz ekonomik getirinin yanında barışa, güvenliğe, istikrara ve bilgi hareketliliği ile de ülkelerimizin beşeri gelişimine katkı sağlayacaktır. Böylece ülkelerimizin refahını da hep beraber artırmış olacağız” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından TDT 7. Ulaştırma Bakanları Toplantısı sonuç bildirisi imzalandı.