Türkiye, coğrafi olarak dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 92’si deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü bu riskli alanlarda yaşıyor. Avrasya, Afrika ve Anadolu levhalarının kesişim noktasında bulunan Türkiye’de yer kabuğu sürekli hareket hâlinde. Bu durum, küçük sarsıntılardan büyük yıkımlara kadar geniş bir aralıkta depremlere neden oluyor.
Üç Büyük Fay Hattı Türkiye’yi Boydan Boya Kesiyor
Türkiye’nin deprem riskini belirleyen üç ana fay hattı bulunuyor. Bu faylar, tarih boyunca büyük yıkımlara yol açan sarsıntılara sahne oldu.
Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF)
KAF, ülkenin en aktif ve tehlikeli hattı olarak kabul ediliyor. Saros Körfezi’nden başlayarak Marmara, Düzce, Bolu, Erzincan üzerinden Erzurum’a kadar uzanıyor. 1939 Erzincan, 1999 Gölcük ve Düzce depremleri bu hat üzerinde meydana geldi. Uzmanlara göre Marmara Denizi’nin altındaki bu fay, gelecekte büyük bir İstanbul depremine neden olabilir.
Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF)
Kahramanmaraş’tan başlayıp Bingöl’e kadar uzanan DAF, 6 Şubat 2023 depremlerinde acı bir şekilde hatırlatıldı. Bu hat, Adıyaman, Malatya, Elazığ ve Hatay gibi iller için yüksek risk taşıyor.
Batı Anadolu Fay Sistemi (BAF)
Ege Bölgesi’nde doğu-batı yönünde uzanan bu sistem, Türkiye’nin en hareketli bölgelerinden biri. İzmir, Manisa, Aydın, Denizli ve Muğla sık sık orta şiddette sarsıntılarla gündeme geliyor. Bu faylar, bölgenin karmaşık jeolojik yapısı nedeniyle birbirine bağlı ve kısa aralıklarla enerji boşalması yaşanıyor.

AFAD Haritasına Göre En Riskli Bölgeler
AFAD tarafından yayımlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na göre, ülkenin kuzey, batı ve güneydoğu bölgeleri yüksek risk altında. Haritada yer ivmesi (PGA) değerleri baz alınarak risk seviyesi belirleniyor.
Yüksek Riskli İller:
İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Yalova, Bursa, Balıkesir, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Manisa, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Elazığ ve Erzincan.
Orta Riskli İller:
Ankara, Eskişehir, Kayseri, Antalya, Afyonkarahisar, Tokat, Çorum, Samsun, Sivas.
Daha Az Riskli İller:
Karaman, Konya, Edirne, Kırklareli, Trabzon, Rize, Artvin, Giresun gibi şehirlerde risk daha düşük olsa da “deprem riski yok” denilemiyor. Türkiye’nin hiçbir bölgesi tamamen güvenli değil.
Marmara ve Ege Alarmda: Neden Bu Kadar Tehlikeli?
Marmara Bölgesi, hem nüfus yoğunluğu hem de sanayi yatırımlarıyla Türkiye’nin kalbi konumunda. Ancak Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın buradan geçmesi, bu bölgeyi adeta “yüksek alarm” durumuna sokuyor. Bilim insanları, fay hattının Marmara Denizi altındaki kısmında uzun süredir enerji biriktiğini belirtiyor.
Ege Bölgesi’nde ise kısa ve karmaşık fay hatları, sık aralıklarla küçük depremler oluşturuyor. Bu sarsıntılar büyük yıkıma yol açmasa da yer kabuğunun ne kadar hareketli olduğunu hatırlatıyor.
Balıkesir ve Çevresi de Yüksek Riskte
Balıkesir, hem Kuzey Anadolu hem de Batı Anadolu fay sistemlerine yakınlığı nedeniyle tehlike kuşağında yer alıyor. Özellikle Edremit, Susurluk, Bandırma ve Sındırgı çevresinde aktif fay hatları bulunuyor. Bu nedenle bölgedeki yapı denetimi, zemin analizi ve kentsel dönüşüm çalışmaları hayati önem taşıyor.
Zemin Yapısı Deprem Etkisini Artırıyor
Uzmanlara göre, bir bölgenin depremde ne kadar hasar göreceği sadece fay hattına yakınlığına bağlı değil. Zemin türü büyük rol oynuyor. Sert kaya zeminlerde sarsıntı daha az hissedilirken, alüvyal (gevşek) topraklarda şiddet birkaç kat artabiliyor. Bu nedenle yapıların inşa edildiği zemin türü, en az malzeme kalitesi kadar önem taşıyor.
Ömer Faruk KARATOSUN

