Türkiye, son yıllarda savunma sanayisinde attığı adımlarla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu atılımların önemli bir parçası olan SOM Füzesi (Stand-Off Missile), ROKETSAN tarafından geliştirildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere envantere alındı. İşte SOM Füzesi’nin üretim amacı, teknik özellikleri ve küresel savunma sanayisindeki yeriyle ilgili tüm detaylar:
Neden SOM Füzesi Üretildi?
Türkiye, uzun menzilli hedefleri güvenli mesafeden etkisiz hale getirebilecek bir silah sistemine ihtiyaç duyuyordu. Özellikle düşman hava savunma sistemlerini aşarak stratejik hedefleri vurma kabiliyeti, modern savaş sahasında kritik önem taşıyordu. Bu doğrultuda SOM Füzesi geliştirildi.
Üretim Nedenleri:
- Dışa bağımlılığı azaltma hedefiyle yerli ve milli savunma sistemi oluşturmak.
- Hava savunma sistemlerinden bağımsız hareket edebilen, güvenilir bir saldırı kapasitesi kazanmak.
- Asimetrik tehditlere karşı hızlı ve etkili çözümler geliştirmek.
- NATO standartlarına uygun bir füze sistemi üreterek küresel rekabet gücünü artırmak.
Teknik Özellikler ve Gelişmiş Teknolojiler
SOM Füzesi, modern savaş teknolojisinin gereksinimlerini karşılayacak donanımlara sahiptir. Hem kara hem de deniz hedeflerine karşı kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır.
Öne Çıkan Teknik Özellikler:
- Menzil: 250+ km (SOM-A/B), 500+ km (SOM-C/J)
- Hız: Yüksek subsonik hız
- Ağırlık: Yaklaşık 600 kg
- Savaş Başlığı: Yüksek patlayıcılı veya zırh delici
- Güdüm Sistemi: GPS/INS, ANS, TRN ve IIR teknolojileri
Güdüm sisteminde kullanılan TRN (Arazi Referanslı Navigasyon) ve DSMAC (Dijital Sahne Eşleşmeli Alan Karşılaştırma) teknolojileri sayesinde, hedefe ulaşırken yüksek hassasiyet sağlar. Ayrıca, IIR (Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı Başlık) teknolojisi sayesinde son aşamada hedef doğrulama yapılabilir.
Varyantları ve Kullanım Amaçları
SOM Füzesi, farklı görev profillerine yönelik çeşitli varyantlarla üretilmiştir:
- SOM-A: Sabit kara hedeflerini vurmak için tasarlanmıştır.
- SOM-B1: Görüntüleyici kızılötesi başlık ile hedef doğrulama yapar.
- SOM-B2: Güçlendirilmiş ve zırhlı hedeflere karşı tandem başlık kullanır.
- SOM-C1: Deniz hedeflerine karşı özel olarak geliştirilmiştir.
- SOM-J: F-35 uçaklarının dahili silah yuvalarına sığacak şekilde tasarlanmıştır.
Taşıma Platformları ve Uyumlu Sistemler
SOM Füzesi, Türk Hava Kuvvetleri’nin çeşitli hava platformlarına başarıyla entegre edilmiştir:
- F-16 Blok 40/50/52
- F-4E 2020 Phantom
- F-35 Lightning II (SOM-J için)
Bu uçaklar sayesinde hava sahasındaki üstünlük artırılmış ve stratejik hedeflerin güvenli mesafeden vurulması mümkün hale gelmiştir.

Küresel İlgi ve İhracat Potansiyeli
SOM Füzesi, NATO standartlarına uygun olarak geliştirildiği için uluslararası pazarda da dikkat çekiyor. Özellikle SOM-J varyantının F-35 uçaklarıyla uyumlu olması, füzenin uluslararası satış potansiyelini artırmıştır. ROKETSAN, bu alandaki çalışmalarını sürdürerek savunma sanayisindeki ihracat hacmini artırmayı hedeflemektedir.
Uluslararası Etki:
- Türkiye, SOM Füzesi sayesinde savunma sanayisinde bağımsızlığını güçlendirdi.
- Birçok ülke, özellikle hava kuvvetlerinin ihtiyaçları için SOM füzesine ilgi gösteriyor.
Asimetrik Tehditlere Karşı Etkin Çözüm
Modern savaş sahasında tehditler çeşitleniyor ve hızla değişiyor. SOM Füzesi, bu tehditlere karşı esneklik sağlayarak kara ve deniz hedeflerine karşı etkin kullanılabiliyor. Ayrıca, düşük radar izi sayesinde düşman hava savunma sistemlerinden kaçınma kabiliyeti sunuyor.
Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerlileşme hamlesinin önemli parçalarından biri olan SOM Füzesi, teknolojik altyapısı, esnek görev kabiliyeti ve yüksek vuruş hassasiyetiyle dikkat çekiyor. Ulusal güvenliği artırmanın yanı sıra, küresel pazarda Türkiye’yi savunma sanayiinde daha da güçlü bir konuma taşıyan bu füze, yerli mühendislik kapasitesinin en önemli başarılarından biri olarak değerlendiriliyor.
HABER MERKEZİ