Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve Türkiye’nin ilk yerli jet eğitim uçağı olan HÜRJET, 2025 yılı itibariyle envantere giriyor. ÜLKE TV’de yayınlanan Odak Noktası programında konuşan emekli albay ve akademisyen Eray Güçlüer, HÜRJET’in sadece bir eğitim uçağı olmadığını, aynı zamanda hafif taarruz kapasitesiyle savaş sahasında etkin rol alacak bir platform olduğunu vurguladı.
“Türkiye, artık Amerikan menşeili T-38 Talon uçaklarına muhtaç değil,” diyen Güçlüer, “HÜRJET, onlardan hem teknik hem de operasyonel olarak çok daha üstün. Üstelik maliyeti de çok daha uygun,” ifadelerini kullandı.
ABD’den Gelen Uçaklar Tarihe Karışıyor
Güçlüer, Türkiye’nin daha önce ABD’den T-38 tipi jet eğitim uçaklarını bir milyon dolara temin ettiğini, fakat bu uçakların bakım ve işletme giderlerinin yıllık iki milyon doları bulduğunu belirtti. “Şimdi artık o paralara ihtiyacımız kalmadı. Çünkü HÜRJET var!” dedi.
HÜRJET’in test süreçlerinin başarıyla tamamlandığını ve bu yıl itibarıyla seri üretime geçileceğini açıklayan Güçlüer, uçağın 100. test uçuşunu da başarıyla gerçekleştirdiğini belirtti. Geliştirilen iki prototipin ardından, üretim hattında yüzlerce yeni HÜRJET’in dünya pazarına sunulmaya hazırlandığı ifade edildi.
“Yeni Nesil Türk F-16’sı”
Eray Güçlüer, HÜRJET’i tanımlarken dikkat çeken bir benzetme yaptı:
“Türkiye’nin yeni F-16’sı HÜRJET’tir.”
Güçlüer’e göre, bu yerli jet eğitim uçağı sadece teorik eğitim aracı değil, aynı zamanda sahada görev alabilecek çok rollü bir uçak. Haziran 2028’de Türk Hava Kuvvetleri’ne 12 adet HÜRJET’in hafif taarruz modeli olarak teslim edilmesi planlanıyor. Aynı dönemde 20 adet 5. nesil savaş uçağı KAAN da teslim edilecek. Böylece Türkiye, hava gücünü yerli ve milli unsurlarla tahkim etmiş olacak.
Dünyadan Yoğun Talep Var: “Lütfen Bize de Verin”
Henüz envantere bile tam olarak girmemiş olmasına rağmen, HÜRJET’e şimdiden yurt dışından ciddi talep olduğu vurgulandı. Güçlüer, birçok ülkenin “Lütfen bize de HÜRJET verin” diyerek sıraya girdiğini söyledi. Bu gelişme, Türkiye’nin savunma sanayiinde sadece kendine yeten değil, aynı zamanda ihracat gücü olan bir ülke haline geldiğini de gösteriyor.
HABER MERKEZİ