Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, yaptığı açıklamada Türkiye’ye dikkat çeken bir çıkışta bulundu. 1995’te ilan edilen ve anayasal çerçevede yer alan “savaş sebebi” kararının artık geri çekilmesi gerektiğini savunan Miçotakis, “Çözümün yolu diyalogdur, silahların dili değil” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin “Casus Belli” Kararı
Türkiye, 1995 yılında aldığı ve TBMM’de kabul edilen bir kararla, Yunanistan’ın karasularını 6 milin ötesine genişletmeye kalkışmasını “savaş nedeni” sayacağını ilan etmişti. Bu karar, Türkiye’nin ulusal güvenlik politikalarının temel taşlarından biri olarak bugüne kadar korunuyor. Miçotakis’in söz konusu maddeye yönelik itirazı, sadece sembolik bir çıkış değil. Karasuları meselesi, Doğu Akdeniz’deki enerji arayışlarından Kıbrıs sorununa kadar birçok alanda Ankara ve Atina arasında gerilimi diri tutuyor.

Barış Söylemi ile Silahlanma Çelişkisi
Miçotakis, söylemlerinde “barış” ve “diyalog” kavramlarını öne çıkarsa da Yunanistan’ın attığı askeri adımlar dikkat çekiyor. Son yıllarda ülkesini adeta bir ABD üssüne çeviren Atina yönetimi, aynı zamanda Fransa’dan savaş uçakları, ABD’den yeni nesil silah sistemleri ve deniz kuvvetlerini güçlendirecek teknolojiler satın alıyor. Bu durum, Türkiye’de “bir yandan zeytin dalı uzatıp diğer yandan silah kuşanmak” olarak yorumlanıyor.
Doğu Akdeniz’de Yeni Hesaplar
Atina’nın politikaları yalnızca Türkiye’yle ilişkilerle sınırlı değil. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de Libya ve İsrail gibi ülkelerle çeşitli anlaşmalar yaparak bölgedeki etkinliğini artırmaya çalışıyor. Bu girişimler, Türkiye’nin kıta sahanlığı ve deniz yetki alanlarıyla doğrudan örtüşen alanlarda yeni tartışmalar doğuruyor. Dolayısıyla Miçotakis’in barış çağrılarının arka planında, aslında Yunanistan’ın bölgesel çıkarlarını genişletme isteği yatıyor.

Türkiye’nin Duruşu Değişmedi
Ankara, karasuları konusundaki pozisyonunu net şekilde koruyor. 1995’te alınan kararın, ulusal egemenliğin temel dayanaklarından biri olduğunun altını çizen yetkililer, Yunanistan’ın her fırsatta gündeme getirdiği “geri çekme” çağrılarının Türkiye açısından karşılık bulmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Türkiye’nin tezine göre, Ege’de Yunanistan’ın karasularını genişletmesi, Türk deniz ticaret yollarını ve uluslararası dengeleri ciddi biçimde tehdit edecek. Bu nedenle casus belli kararı, “önleyici bir caydırıcılık” olarak Ankara’nın elinde güçlü bir kart olmaya devam ediyor.
İlişkilerde Güvensizlik Tablosu
İki ülke arasındaki ilişkilerde dönemsel yumuşamalar yaşansa da silahlanma yarışı, deniz yetki alanları ve Kıbrıs gibi sorunlar masadan kalkmış değil. Miçotakis’in “diyalog” vurgusu kulağa hoş gelse de, Atina’nın fiili adımları güven inşa etmeye yetmiyor.

Zeytin Dalı mı, Silah mı?
Yunanistan’ın barış mesajları, her geçen gün yeni bir silah anlaşmasıyla gölgeleniyor. Türkiye ise kendi güvenlik politikalarında tavizsiz duruşunu sürdürürken, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler iki ülke arasındaki stratejik rekabeti daha da kızıştırıyor.
HABER MERKEZİ

