M5 Dergi ve Defence Security Asia tarafından aktarılan bilgilere göre, Türkiye ile Bangladeş arasında yürütülen görüşmelerde anlaşma aşamasına gelindi. Bangladeş’in ilgisi, sadece füze sistemleriyle sınırlı kalmıyor; radar altyapısı, komuta-kontrol sistemleri, eğitim ve bakım paketlerini de kapsayan geniş ölçekli bir savunma anlaşması planlanıyor.

Bu kapsamda Hisar-O+ orta menzilli hava savunma sistemlerinin 2026 yılı sonuna, Siper uzun menzilli sistemlerin ise 2027–2028 yıllarında Bangladeş Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi hedefleniyor.
Türkiye açısından bu anlaşma, Güney Asya bölgesine savunma sanayi ihracatı açısından stratejik bir açılım anlamına gelirken; Bangladeş için ise Çin ve Rusya menşeli sistemlere bağımlılığı azaltan, çok katmanlı bir hava savunma mimarisi kurma yolunda dev bir adım olarak değerlendiriliyor.

ASELSAN ve ROKETSAN işbirliğiyle, TÜBİTAK SAGE desteğiyle geliştirilen Hisar-O+, 25 kilometrenin üzerinde menzili ve 15 kilometre irtifasıyla orta menzilli bir hava savunma sistemi olarak öne çıkıyor. 8×8 taktik araçlara entegre edilen sistem, 360 derece kapsama alanı sunan dikey fırlatma yapısı ve aktif radar–kızılötesi güdüm teknolojisiyle etkileyici bir performans sergiliyor.
2023 yılında seri üretimine geçilen Hisar-O+, Türkiye’deki hizmet sürecinde uçak, İHA ve seyir füzesi hedeflerine karşı başarılı testlerden geçmişti. Bangladeş, bu sistemi Dakka, Chittagong ve Cox’s Bazar gibi stratejik bölgelerin korunmasında kullanmayı planlıyor.

Yerli “S-400” olarak anılan Siper hava savunma sistemi, 100 kilometreyi aşan menzili ve 20 kilometre irtifasıyla Türkiye’nin savunma teknolojisinde geldiği en üst seviyeyi temsil ediyor. ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE ortaklığında geliştirilen bu sistem, Patriot ve S-400 muadilleriyle yarışabilecek düzeyde. Böylece Türk Savunma Sistemlerine gösterilen yoğun ilgi sebebiyle rağbette artmış durumda.
Çift darbeli katı yakıt motoru ve aktif radar–kızılötesi arayıcı başlık kombinasyonu sayesinde Siper, uçak, seyir füzesi ve taktik balistik hedeflere karşı çok katmanlı koruma sağlıyor. Bangladeş için bu sistem, ülkenin ilk uzun menzilli ulusal hava savunma kalkanının bel kemiği olacak.

Ankara yönetimi, Bangladeş’e yapılacak satış kapsamında teknoloji transferi ve yerel üretim desteği seçeneğini de gündeme aldı. Bu kapsamda, sistemlerin bazı alt bileşenlerinin Bangladeş Makine ve Silah Fabrikaları’nda monte edilmesi, Türk mühendislerin ise teknik destek ve eğitim programlarıyla sürece dahil olması planlanıyor.
Uzmanlar, bu işbirliğinin Bangladeş’in “Forces Goal 2030” modernizasyon planı doğrultusunda kendi savunma sanayisini güçlendirmesine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Türkiye açısından ise bu anlaşma, Ortadoğu’nun ötesine uzanan savunma diplomasisinin en somut adımlarından biri olarak görülüyor.
HABER MERKEZİ