Rus İmparatorluğu döneminden kalma görkemli yapıları, köklü sanat ve edebiyat geçmişi, zengin müzeleri ve canlı kültürel etkinlikleri ile St. Petersburg, sadece Rusya’nın değil, dünyanın da en etkileyici şehirlerinden biridir.
St. Petersburg’un Tarihi
St. Petersburg, Çar I. Petro tarafından Batı Avrupa’ya açılan bir kapı olarak inşa edildi. Şehir, Batılı tarzda planlanmış ve modern bir başkent olarak tasarlanmıştı. Petro’nun amacı, Rusya’yı modernleştirmek ve Batı Avrupa kültür ve teknolojisiyle bütünleştirmekti. Şehrin inşası sırasında Avrupa’dan mimarlar getirildi ve batı tarzı saraylar, kiliseler ve köprüler inşa edildi. 1712 yılında başkent ilan edilen St. Petersburg, yaklaşık 200 yıl boyunca Rusya İmparatorluğu’nun yönetim merkezi oldu.
Şehir, 1917 Rus Devrimi‘nin en önemli olaylarına sahne oldu. 1918 yılında Rusya’nın başkenti Moskova’ya taşındı ve St. Petersburg, Lenin’in ölümünden sonra 1924’te Leningrad olarak yeniden adlandırıldı. II. Dünya Savaşı sırasında Leningrad, Alman kuşatması altına girdi ve 900 gün süren Leningrad Kuşatması, şehir tarihinin en trajik dönemlerinden biri oldu. Savaşın ardından Leningrad yeniden inşa edildi ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tekrar St. Petersburg adını aldı.
St. Petersburg’un Kültürel Zenginlikleri
St. Petersburg, Rusya’nın kültürel başkenti olarak anılmakta ve dünyanın en önemli müze, tiyatro ve sanat merkezlerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde yer alan tarihi ve kültürel mekanlar, St. Petersburg’u her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir cazibe merkezi haline getirir.
- Hermitage Müzesi
St. Petersburg’un en ünlü ve en büyük müzesi olan Hermitage Müzesi, dünya sanat tarihinin en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapar. 1764 yılında II. Katerina tarafından kurulan müze, dünyanın en eski ve en büyük sanat müzelerinden biridir. Müze, Kışlık Saray da dahil olmak üzere birçok tarihi binadan oluşur ve içerisinde Leonardo da Vinci, Rembrandt, Van Gogh gibi ünlü sanatçıların eserleri yer alır.
- Aziz İsaak Katedrali
Aziz İsaak Katedrali, St. Petersburg’un en büyük ve en görkemli yapılarından biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu katedral, 101.5 metre yüksekliği ile dünyanın en büyük Ortodoks kiliselerinden biri olarak bilinir. Altın kubbesi ile dikkat çeken katedral, zengin iç dekorasyonu ve mozaikleri ile sanatseverlerin ilgisini çeker. Ayrıca, katedralin kubbesine çıkan ziyaretçiler, şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirler.
- Kanlı Kilise (Spilled Blood Kilisesi)
Bir diğer ikonik yapı olan Kanlı Kilise (Resmi adıyla Kurtarıcı İsa’nın Kanı Kilisesi), 1881 yılında suikaste uğrayan Çar II. Aleksandr anısına inşa edilmiştir. Renkli soğan kubbeleri ve detaylı mozaik süslemeleri ile dikkat çeken kilise, Rusya’nın en önemli dini yapılarından biri olarak kabul edilir. İçerisinde yer alan mozaikler, binlerce küçük taş kullanılarak oluşturulmuş ve kiliseyi görsel bir sanat eserine dönüştürmüştür.
- Peterhof Sarayı
St. Petersburg’un hemen dışında yer alan Peterhof Sarayı, Çar I. Petro tarafından inşa ettirilmiş olup, Rus İmparatorluğu’nun en ihtişamlı saraylarından biridir. “Rus Versailles’ı” olarak bilinen Peterhof, görkemli bahçeleri, fıskiyeleri ve saray kompleksleri ile ünlüdür. Yaz aylarında sarayın bahçeleri ve çevresindeki alan, turistler tarafından büyük ilgi görür.
St. Petersburg’da Kültürel Etkinlikler
St. Petersburg, yıl boyunca çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapar. Şehir, özellikle Beyaz Geceler Festivali ile tanınır. Yaz aylarında, St. Petersburg’da güneş batmaz ve bu dönemde gerçekleştirilen festival, şehrin en popüler etkinliklerinden biridir. Festival kapsamında bale, opera, tiyatro ve konserler düzenlenir. Mariinsky Tiyatrosu, bu etkinliklerin merkezinde yer alan en prestijli sanat merkezlerinden biridir.
Şehrin Mimari ve Tarihi Zenginliği
St. Petersburg’un mimari dokusu, Rus İmparatorluğu döneminin ihtişamını yansıtır. Şehirde yer alan saraylar, katedraller, müzeler ve köprüler, Rus ve Avrupa mimarisinin en güzel örneklerini sunar. Şehrin geniş bulvarları, nehir kıyısındaki yürüyüş yolları ve tarihi binaları, St. Petersburg’a ziyaret edenlere adeta bir açık hava müzesi atmosferi yaşatır.
Neva Nehri ve üzerindeki köprüler, şehrin sembollerinden biridir. Nehir boyunca yapılan tekne turları, St. Petersburg’un güzelliğini farklı bir açıdan keşfetmek için ideal bir yoldur. Özellikle akşam saatlerinde yapılan bu turlar, şehrin gece ışıklandırmaları altında büyüleyici bir görünüm sunar.
Sonuç
St. Petersburg, sadece Rusya’nın değil, dünyanın da en önemli kültürel ve tarihî şehirlerinden biridir. Görkemli yapıları, zengin tarihi ve sanatsal mirası ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar. 300 yıllık bir geçmişe sahip olan bu şehir, Rusya’nın imparatorluk döneminden modern zamanlara kadar uzanan tarihi boyunca kültür, sanat ve mimarinin merkezinde yer almıştır.
St. Petersburg’u ziyaret edenler, hem Rusya’nın ihtişamlı tarihini keşfetme fırsatı bulur hem de şehrin sanatsal ve kültürel zenginliklerini yakından deneyimleyebilirler. Neva Nehri kıyısındaki bu eşsiz şehir, büyüleyici güzellikleri ve zengin kültürel birikimi ile her zaman keşfedilmeyi bekleyen bir destinasyon olarak ön planda durmaktadır.
Ömer Faruk ALA