Toplum içinde konuşurken ya da herhangi bir eylem yaparken;
- Kızarma
- Terleme
- Ellerin titremesi
- Kendini küçük düşürecek yanlış bir şey yapma korkusu olarak tanımlanır.
Hastalar bu belirtilerin herkes tarafından fark edileceğinden korkarak topluluğa girmekten çeşitli bahaneler bularak kaçınırlar.
Kaçınma şansları olmadığında, mesela bir konuşma yapacak oldukları vakit, günler hatta bazen haftalar öncesinden beklenti bunaltısı yaşarlar. Genelde sorunun en önemli kısmını bu oluşturur.
Peki, Çeşitleri nelerdir?
- Topluluk önünde konuşma kaygısı
- Yeme, içme ya da halka açık tuvaletleri kullanamama
- Sınav Anksiyetesi ve
- Utangaçlık sayılabilir.
Sosyal bunaltıyı oluşturan temel unsur:
Kişinin başkalarının kendisi hakkında ne düşüneceği üzerinde fazlaca durmasıdır.
En büyük korkuları:
Başkalarının önünde küçük düşmektir.
Peki bu belirtiler sadece Sosyal fobisi olan kişilerde mi bulunur?
Neredeyse herkes zaman zaman utanır ya da kendisini sakarmış gibi hisseder. Birçok insan için bu hisler büyük sorun oluşturmaz. Fakat utangaçlık sizi özgüvenden yoksun bırakabilir, kariyeriniz önünde engel oluşturabilir ve sevgi dolu, yakın ilişkiler kurmanızı engelleyebilir.
Bilişsel terapi, hem olumlu hem de olumsuz bütün duygularınızın, düşünceleriniz tarafından ortaya çıktığı fikri üzerine kurulmuştur.
Eğer utangaçsanız, sosyal ortamlarda sıklıkla şu düşünceler içerisinde olabilirsiniz:
- Söyleyeceğim hiçbir ilginç şey yok
- Herkes ne kadar gergin olduğumu anlayabilir
- Bu kadar gergin hissetmemeliyim
- Daha rahat olmalıyım
Bu düşüncelerin doğruluğuna inancınız yüksek olduğunda, insanlarlayken kendinizi utangaç hissedip, içinize kapanırsınız. Eğer sizde bu belirtilerden muzdarip iseniz en kısa sürede destek almayı ihmal etmeyin!