Ekim ayıyla birlikte soğukların kendini hissettirmesi, birçok tatilci için deniz sezonunun kapandığını işaret ediyor. Ancak doğaseverler için asıl macera şimdi başlıyor. Kazdağları, bu dönemde hem serin havası hem de sararan yaprakların oluşturduğu büyüleyici manzaralarıyla ziyaretçilerini ağırlıyor.
Edremit Körfezi’nin hemen kıyısında yükselen bu dağlar, Ege’nin sıcak yazlarından sonra serin ve dingin bir kaçış noktası arayanların gözdesi haline geliyor. Gündüzleri güneş hâlâ tatlı tatlı ısıtırken, akşamları serinleyen hava doğa yürüyüşleri ve kamp için eşsiz bir atmosfer sunuyor.

Kazdağları’nda Sonbaharın Büyüsü
Kazdağları’nın zengin bitki örtüsü, sonbahar aylarında adeta bir tabloya dönüşüyor. Kızılçam ormanları, meşeler ve kestane ağaçları farklı tonlara bürünerek dağların eteklerini süslüyor. Doğa yürüyüşlerine çıkanlar, her adımda hem renk cümbüşüyle hem de serin rüzgârın ferahlığıyla karşılaşıyor.
Bu dönemde özellikle Hasanboğuldu Göleti ve Sütüven Şelalesi etrafında yapılan yürüyüşler, sonbaharın Kazdağları’nda nasıl bir görsel şölen sunduğunu gözler önüne seriyor. Yazın kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için ekim ayı en ideal zamanlardan biri.
Temiz Hava, Yüksek Oksijen
Kazdağları’nın en önemli özelliklerinden biri, dünyada Alpler’den sonra en yüksek oksijen oranına sahip bölgelerden biri olması. Sonbahar aylarında bu temiz havayı solumak, hem beden hem de zihin için adeta yenilenme anlamına geliyor. Özellikle şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyenler için Kazdağları, doğal bir terapi merkezi gibi.

Mitolojiden Günümüze Sarıkız Efsanesi
Kazdağları sadece doğasıyla değil, efsaneleriyle de ziyaretçilerini etkiliyor. Sarıkız Tepesi’ne çıkan yollar, hem trekking tutkunları için ideal bir rota hem de yöre halkının anlattığı Sarıkız efsanesiyle birleştiğinde unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ekim ayında zirveye çıkmak biraz serin olsa da panoramik manzara, Edremit Körfezi’ni seyrederken içinizi ısıtacak güzellikte.
Köylerde Sonbahar Huzuru
Kazdağları’nın eteklerinde yer alan Adatepe ve Yeşilyurt köyleri, taş evleri, dar sokakları ve yöresel lezzetleriyle sonbahar seyahatine farklı bir ruh katıyor. Zeytinyağı kokusunun yayıldığı bu köylerde kahve molası vermek, doğa yürüyüşünden sonra en keyifli anlardan biri oluyor.

Dağ Seyahatine Hazırlık
Ekim ayı itibarıyla Kazdağları’nı ziyaret etmeyi düşünenlerin yanlarına hafif mont, yürüyüş ayakkabısı ve kamp ekipmanlarını alması öneriliyor. Gündüzleri ılıman bir hava hâkim olsa da akşam saatlerinde sıcaklık ciddi şekilde düşebiliyor. Bu yüzden hazırlıklı olmak, seyahatinizi daha keyifli hale getirecek.

Sonbaharın Vazgeçilmez Rotası
Deniz tatili sona erse de Kazdağları, sonbaharda ziyaretçilerine çok daha farklı bir deneyim yaşatıyor. Doğa yürüyüşleri, kamp alanları, köy gezileri ve şelalelerle dolu bu eşsiz dağlar, Ekim ayında şehirden kaçmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri oluyor.
Kazdağları’na yapılan bir sonbahar yolculuğu, hem ruhunuzu dinlendiriyor hem de doğanın değişen yüzüne şahit olma imkânı sunuyor. Eğer siz de “yaz bitti, tatil de bitti” diye düşünüyorsanız, Kazdağları size bunun tam tersini kanıtlayacak.
Ömer Faruk KARATOSUN