Zap bölgesi, yıllardır örgütün stratejik noktalarından biri olarak biliniyor. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları, bölgenin terör örgütü açısından önemini giderek azaltmış, hareket kabiliyetini sınırlamıştı. Son yapılan duyuru, örgütün bölgedeki varlığının ciddi anlamda zayıfladığının göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Bölgedeki Askerî Baskı Artmıştı
Örgütün geri çekilme kararında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgede sürdürdüğü operasyonların etkili olduğu belirtiliyor. Zap, Avaşin-Basyan ve Metina hattında yoğunlaşan operasyonlar, örgütün hem ikmal yollarını hem de barınma alanlarını hedef alıyordu. Bu nedenle son haftalarda örgüt içinde çeşitli yeniden konumlanma hazırlıkları yapıldığı biliniyordu.
Irak’ın kuzeyi, uzun yıllardır Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında öncelikli sahalarından biri olmayı sürdürüyor. Özellikle Pençe operasyonlarıyla bölgede ciddi baskı kurulmuş, terör örgütünün alan hakimiyeti büyük oranda daraltılmıştı. PKK’nın açıklamasında operasyonlara doğrudan atıf yapılmasa da geri çekilmenin sahadaki askerî baskının artırdığı bir süreçte gelmesi dikkat çekti.
Çatışma Riskinin Azaldığı Paylaşıldı
Örgütün açıklamasında vurguladığı bir diğer nokta ise bölgede ortaya çıkabilecek olası çatışma riskinin ortadan kaldırıldığı yönündeydi. PKK, Zap alanında bulunan unsurların tamamen farklı bölgelere kaydırıldığını, böylece bölgede herhangi bir sıcak temasın yaşanmayacağını iddia etti. Ancak bu söylem, örgütün yıllardır sürdürdüğü propaganda dili kapsamında değerlendirilirken, sahadaki durumun güvenlik kaynakları tarafından ayrıca ele alındığı ifade ediliyor. Türkiye açısından bakıldığında, örgütün Zap’tan çekilmesi, terörle mücadelede kritik bir aşamanın daha geçildiği anlamına geliyor. Uzmanlara göre, Zap hattı örgütün yıllardır lojistik ve geçiş güzergâhı olarak kullandığı önemli bir alan olma özelliğini taşıyordu.
Stratejik Önemi Zayıfladı
Zap bölgesi, coğrafi yapısı nedeniyle örgütün uzun yıllardır hem barınma hem de hareket kabiliyeti açısından avantaj sağladığı bir bölgeydi. Ancak son yıllarda yürütülen operasyonlar, teknolojik takip sistemleri, hava destekli müdahaleler ve yeni üs bölgeleri sayesinde bu alan örgüt için giderek daha riskli hale geldi.
Bölgenin stratejik öneminin azalması, örgütün son açıklamasıyla birlikte açık şekilde görülüyor. PKK’nın çekilme kararının, hem operasyonel baskının etkisi hem de örgüt içindeki yeniden yapılanma süreçleriyle bağlantılı olduğu değerlendiriliyor.
Türkiye’nin Operasyonları Sürüyor
Türkiye, Irak’ın kuzeyindeki terör varlığına yönelik operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda, terör örgütüne ait sığınak, barınak, mühimmat depoları ve hareketli hedeflerin düzenli olarak imha edildiği belirtiliyor. PKK’nın Zap’tan çekildiğine dair duyurusu, Ankara’da henüz resmi makamlar tarafından yorumlanmasa da sahadaki operasyonların aynı kararlılıkla devam edeceği biliniyor.
Bölgedeki Dengeler Değişiyor
PKK’nın Zap’tan çekilmesi, yalnızca örgüt açısından değil bölgesel güvenlik dengeleri açısından da önem taşıyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içinde bulunan bölgede, Türkiye ile yürütülen güvenlik iş birliği son yıllarda dikkat çekici şekilde artmış durumda. Bu iş birliği, terör örgütünün hareket alanını kısıtlayan en önemli faktörlerden biri olarak görülüyor.
İHA