Baharın Sessiz Şampiyonu: Bakla
Yüksek lif ve bitkisel protein içeriğiyle dikkat çeken bakla, yalnızca lezzetli bir sebze değil, aynı zamanda metabolizmanın dostu. Özellikle zeytinyağlı, buharda pişmiş ya da hafif fırınlanmış haliyle haftada 1-2 kez tüketildiğinde, bakla pankreasın iş yükünü hafifletiyor, aşırı insülin salınımını dengeliyor.

Kan Şekerini Ani Yükseltmiyor
Bakla, içeriğindeki yavaş sindirilen karbonhidratlar sayesinde yemek sonrası kan şekerinde ani sıçramalara neden olmuyor. Bu da pankreasın ani ve yoğun insülin salgılamasını engelleyerek, organın daha dengeli çalışmasını sağlıyor.

Tokluk Süresini Uzatıyor, Açlık Krizlerini Önlüyor
Lif bakımından zengin olan bakla, bağırsakta su tutarak tokluk süresini uzatıyor. Aynı zamanda şekerin kana geçişini yavaşlatarak, kan şekeri seviyesini stabil tutuyor. Bu sayede hem gün içinde ani açlık atakları azalıyor hem de pankreas gereksiz yere uyarılmamış oluyor.

Bitkisel Proteinle Gelen Rahatlık
Kırmızı et gibi hayvansal proteinler sindirimde pankreasa yük bindirirken, bakla bitkisel ve sindirimi kolay bir protein kaynağı olarak öne çıkıyor. Bu da pankreasın sindirim enzimleri üretme yükünü hafifletiyor.
İnsülin Direncine Karşı Doğal Destek
Düzenli olarak tüketilen bakla, içerdiği mikro besinler ve çözünür lifler sayesinde hücrelerin insüline olan duyarlılığını artırıyor. Bu da zamanla insülin direncinin azalmasına katkı sağlıyor ve pankreasın daha az çabayla dengeyi koruyabilmesini mümkün kılıyor.
Haftada 1–2 Kez Yeterli
Uzmanlara göre her gün tüketmek şart değil; haftada 1 veya 2 kez sofralara konulacak taze bakla, uzun vadede pankreas sağlığına katkı sağlıyor, kan şekerini dengeleyip kilo kontrolünü destekliyor.
HABER MERKEZİ

