Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Genç’in mezarı başında yaptığı konuşmada, “Büyük bir heyecan, gurur içindeyim. 2016 yılının Ocak ayında bugün sevgili Veli Ağbaba ve Nurettin Demir ile birlikte, her ikisi de yine yanımda, Kamer Ağabeyimize verdiğimiz sözü yerine getirmek üzere 2 metrelik karın arasından buraya ulaşarak, kendisine söz verdiğimiz gibi ellerimizle yerine teslim etmiştik. O günden sonra bugün 8’inci kez aynı tarihte, aynı günde buradayız” dedi.
“TARİH ÖNÜNDE EN HAKLIMIZ KAMER GENÇ”
“Hangi makam, mevkide olacak olursak olalım yine kendisinin ölüm yıl dönümünde Allah sağlık verdikçe, bir başka engel olmadıkça burada olacağız” diyen Özel, “Ben 22 Ocak günlerinde Veli Ağbaba, Nurettin Demir ve Sevim Abla ile buradayım. Bundan öncekilerde CHP milletvekili ve grup başkanvekili sıfatıyla buradaydım, bugün Genel Başkan olarak buradayım. CHP’de Genel Başkanlık şöyle bir sıfattır. 1 milyon 600 bin üye bu makama layıktır. İçlerinden birisi bu görevi yapar. Atatürk, İsmet Paşa, Bülent Ecevit’in koltuğunda tüm CHP’liler adına oturur. Böyle günlerde burada Genel Başkanın varlığı bütün CHP’lilerin varlığı demektir. Ben bugün partimin en yeni kaydolmuş, 18 yaşını yeni doldurmuş üyesinden en kıdemli 100 yaşındaki üyemize kadar hepsinin gönülden Kamer Genç’in ailesine bir kez daha taziyelerini, iyi dileklerini iletmek ve tarih önünde en haklımız Kamer Genç’in mezarı başından bir kez daha bütün Türkiye’ye seslenmek üzere buradayım. Hikayesini vakfımız, TÜLOV kitaplaştırdı. Geçtiğimiz günlerde o kitabın partimizin yöneticilerine, milletvekillerine, delegelerine özel bir notla ulaştırdım. Belgeseli çekildi, resim sergisi yapıldı. Unutmamaya ve unutturmaya çalışıyoruz, söz verdiğimiz gibi. Hatta biz onunla selfie çekerdik, Twitter’a koyardık, ölümünden bir 15 gün önce kendi evinde ziyarete gittiğinde Veli Ağbaba ‘Bakalım bundan sonra kiminle selfie çekeceksiniz’ dediğinde, o beni aradı ‘Böyle soruyor, ne yaparız’ dedi. ‘Bir yolunu buluruz’ dedik. Bu resim ondandır. Her sene geliriz buraya, birazdan 9’uncu kez çekeceğiz. Biz selfiemizi çektiririz. Kamer Abiyi unutturmamak için. Çünkü kendi hayat hikayesini ben dinledim. ‘Ben 1940’ta doğdum’ dedi. ‘Babandan 3 yaş büyüğüm, baban kaçlı’ demişti, 43’lü. ‘1940’ta doğdum’ dedi. ‘İlkokula kadar keçi kovaladım’ dedi. ‘Bizim orada okul yaşı gelince bir karar verilir, ya keçinin peşinden gidersin ya okula gidersin, biz okula gittik, keçinin peşinden gitmedik, yürüyerek, kar altında gittim’ dedi. ‘Yatılı okudum, evden ayrıldım, aylarca yatılı okudum’ dedi. Sonra bütün hikayesini anlattı, Ankara’yı anlattı, Sevim Ablayı anlattı. Biz o günler bunun mutlaka bir filminin ve kitabının olmasını düşündük. Daha sonra birlikte, Tansu da burada, onun çok katkılarıyla, Nurettin Hocanın başkanlık yaptığı vakfımızda bunu yapmak mümkün oldu” ifadesini kullandı.
Burcu DEMİR