“Karanlığa küfredeceğine bir mum yak! der sevgili Konfüçyüs…
Aylardır karanlık içinde yaşananlara tanıklık ediyoruz. Filistin , gecesi gündüzüne karışmış karanıklar içinde insanlığın yok oluşuna sessiz sedasız tanıklık ediyoruz. Gün geçmiyor ki Filistin’de çığlıklar artıyor , umut ilk kez pas tutuyor.
Herkesin içinde Filistin için dualar ve çaresizlik devam ederken , aslında bir avuç insanın umuda rehberlik edeceğini de nereden bilirdik.
Karanlıklar içinde sessizliğe gömülen koca bir şehir , bu şehre sağır kalan milyarlarca insan…
Taki Medleen gemsinin karanlığa bir mum yakması ile yeniden umutlar yeşermeye başladı. Din dil ırk mezhep gözetmeksizin , sınırların dilllerin yok sayıldığı ortak bir payda da buluştu 12 cesur yürek ve iki tanesi de Türk asıllıydı. Cesaretlerini görmemek için kör sağır dilsiz olmak gerekiyordu.
Medleen sadece bir gemi değil adeta hu karanlığı aydınlığa çevirecek bir olimpiyat meşalesini elleri ile taşıyan 12 cesur gencin hikayesiydi.
Bir kar tanesine benzettim Medleen gemisini ve şimdi çığ olup engelleri aşan binlerin cesaretini alevlendiren o gemi…
Karadan Filistin’e yola çıkan binlerce insana rehberlik eden işte o Medleen.
İnsanlık için bazen küçük bir gemi içinde milyonlarca yüreğin cesaretini taşıyan on iki genç umut olabiliyor. Arkasından insan selini sürüklemeye başladılar bile…
Mazlumlar için aydınlık günleri yüreklerinde taşıyan bu insanların sağlıkla hedeflerine ulaşmaları ve seslerini duyurup Filsitin’e özgürlüklerini geri vermelerini temenni ediyorum.
Binlerce cesur yürekten milyonlarca yüreğin birlik ve dirlik içinde Filistin’e girip oradaki mazlum canları kurtarmalarını ve toprakladında sağlıkla yaşamalarını diliyorum.