Modern Türk sinemasında sürrealizm, sinema sanatının genel eğilimleri içerisinde yer alan bir akım olarak değerlendirilebilir. Sürrealizm, gerçeküstücülük olarak da bilinir ve rasyonel mantığı reddederek bilinçaltının, düşlerin ve hayal gücünün önemini vurgular. Sürrealist filmler, izleyicileri geleneksel zaman ve mekan kavramlarından uzaklaştırarak tuhaf ve fantastik bir deneyime yönlendirir.
Modern Türk sinemasında sürrealist unsurlar içeren filmler zaman zaman yapılmış olsa da, sürrealizm tam anlamıyla yaygın bir akım olarak benimsenmemiştir. Türk sinemasının daha çok gerçekçi ve sosyal temalara odaklandığı söylenebilir. Ancak bazı yönetmenler, sürrealist unsurları işledikleri filmlerle dikkat çekmişlerdir.
Örneğin, yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın bazı filmlerinde sürrealist unsurlar mevcuttur. Özellikle “Uzak” (2002) ve “Kış Uykusu” (2014) gibi filmlerinde, rüyalar, semboller ve gerçeklik arasındaki bulanıklık sürrealist bir atmosfer oluşturur. Bu filmlerde karakterlerin iç dünyalarıyla gerçeklik arasındaki çatışmalar ve karmaşalar ele alınır.
Yönetmen Zeki Demirkubuz da sürrealist unsurları filmlerinde kullanmıştır. Örneğin, “İtiraf” (2001) filmi, rüyalar, semboller ve gerçeklik arasındaki sınırları zorlayan bir anlatı yapısına sahiptir.
Ancak sürrealizm, Türk sinemasında genel olarak popüler bir akım olmamıştır. Türk sineması daha çok gerçekçi, dramatik ve sosyal temaları ele alan filmlerle tanınır. Bununla birlikte, bazı yönetmenler sürrealist unsurları kullanarak farklı bir sinema diline ve deneyime katkıda bulunmuşlardır.