İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın 27 Ekim’deki Ankara ziyareti sırasında duyurulan anlaşma, hem savunma hem de ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. İngiltere hükümeti, bu anlaşmanın 20 bin kişiye istihdam sağlayacağını belirtirken, Türkiye’de ise söz konusu fiyat etiketinin yüksek olduğu yönünde eleştiriler geldi.
Bazı Türk savunma analistleri, toplam bedelin “bir jet için yaklaşık 400 milyon sterline denk geldiğini” öne sürerek, “F-35’in dört katı” benzetmesini yaptı. Karşılaştırma için ABD üretimi F-35A Lightning II’nin ortalama birim maliyeti 100 milyon doların altında bulunuyor.

Türkiye: “Rakam 8 Milyar Değil, 5,4 Milyar Sterlin”
Ankara yönetimi ise bu iddiaları reddetti. Yetkililer, anlaşmanın gerçek değerinin 5,4 milyar sterlin (yaklaşık 7,1 milyar dolar) olduğunu açıkladı. Bu tutarın yalnızca uçakları değil, mühimmat, bakım, eğitim, simülatör ve yedek parça gibi unsurları da kapsadığı belirtildi.
Savunma kaynakları, bu paketin “yalnızca uçak alımı değil, kapsamlı bir savunma sistemi yatırımı” anlamına geldiğini vurguluyor.

“Yüksek Fiyatın Nedeni Kapsamlı Paket”
CEPA uzmanı Steven Horrell’e göre, fiyatın yüksek görünmesinin nedeni sözleşmenin geniş kapsamından kaynaklanıyor. Horrell, “Bu anlaşma sadece jetleri değil, uzun vadeli bakım, pilot eğitimi, simülatör sistemleri ve yedek parça teminatını da içeriyor” dedi.

Ayrıca Meteor hava-hava füzesi ve Brimstone hava-yer mühimmatlarının da pakette yer alması, maliyeti artıran faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor. Katar Üniversitesi’nden Dr. Ali Bakır da fiyat farkının “uçak, silah, eğitim ve hizmetleri içeren bütüncül bir paket anlaşmasından” kaynaklandığını belirtti.

İkinci El Jetler Teslim Edilecek
Türkiye’nin 2026 itibarıyla Katar ve Umman’dan 24 adet ikinci el Tranche 3A jet alacağı, yeni Tranche 4 modellerinin ise 2030 yılında teslim edileceği ifade ediliyor. Bu sayede Türkiye’nin bekleme süresi kısalacak ve hava kuvvetleri modernizasyonu kesintisiz devam edecek.

Savunma İşbirliği Güçleniyor
Uzmanlara göre bu anlaşma, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında uzun vadeli bir savunma işbirliği sürecinin kapısını da aralıyor. Horrell, “Fiyatın bir kısmı, gelecekteki ortak projeler veya fikri mülkiyet haklarının ön ödemesi olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Dr. Bakır ise Typhoon alımının yalnızca bir savunma hamlesi olmadığını, Türkiye’nin teknolojik rekabet gücünü ve savunma bağımsızlığını koruma stratejisinin bir parçası olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Hedefi: Ege’de Denge ve Savunmada Bağımsızlık
Yeni Typhoon’ların envantere girmesiyle Türkiye’nin 4.5 nesil savaş uçağı kapasitesinin, Yunanistan’ın Rafale filosuna denk hale geleceği, hatta sayısal olarak üstünlük sağlayabileceği öngörülüyor.

Uzmanlara göre bu hamle, Ege’deki hava gücü dengesini Türkiye lehine değiştirebilir. Ankara’nın uzun vadeli hedefleri arasında ise 2028 yılında F-35 programına geri dönmek ve aynı yıl milli savaş uçağı TF-Kaan’ı aktif envantere katmak bulunuyor.

HABER MERKEZİ

