CHP Adıyaman Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Abdurrahman Tutdere, depremzedelerin barınma sorunundan kiracıların durumuna, su sorunundan yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarına kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu.
Depremin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen Adıyaman’da, Malatya’da, Maraş’ta, Hatay’da ve diğer illerde sorunların devam ettiğini öne süren Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “Adıyaman’da yaklaşık 63.626 bağımsız bölüm yıkıldı, tamamen kullanılamaz hale geldi. Depremin ilk saatlerinden bu yana en önemli sorun olan barınma sorunu hala devam ediyor. Konteynerlerin bir kısmı teslim edilmiş olduğu halde içinde hiçbir şey yok. Kırsalda verilen konteynerlerin büyük bir kısmı boş ve içinde ranzası yatağı, yaşam malzemeleri yok. Dolayısıyla bu şekilde sorun çözülmüş olmuyor. Acilen konteyner talepleri karşılanmalı, içindeki yaşam malzemeleriyle birlikte vatandaşa teslim edilmelidir. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte özellikle kışın başlamasıyla birlikte sorunlar daha da derinleşecektir.
Kiracılar da affet zededir, kiracılar da depremzededir. Onların da barınma ihtiyacı var ve konteyner taleplerini mutlaka hükümetin karşılaması gerekiyor. Ağır hasarlı veya yıkılan evlerden sağ kurtulan kiracılar var. Bir taraftan da az hasarlı, orta hasarlı evlerde bulunan kiracılar var. Az hasarlı evlerdeki kiracılar da ev sahiplerinin baskısı altında. Ev sahipleri artan kira fiyatlarını da fırsat bilerek kiracıları evlerden çıkarıyorlar. Ya kendileri yerleşiyorlar ya da daha yüksek bir fiyatla diğer vatandaşlara kiraya veriyorlar. Hem ev sahiplerinin baskısı hem de konteyner yetersizliği, kiracıları Adıyaman’da ve diğer illerde canından bezdirmiş durumdadır. Kiracılar başlığını hükümetin ayrı bir şekilde değerlendirip mutlaka çözüme kavuşturması gerekiyor” dedi.
Kira desteği bedellerinin güncellenmesi gerektiğini kaydeden Milletvekili Tutdere, deprem bölgelerinde vatandaşı mağdur eden en önemli sorunlardan bir tanesinin de yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları olduğunu, çalışmalarının bütün uyarılara rağmen kurallara aykırı bir şekilde yapıldığını, ihaleyi alan firmaların halkın sağlığını hiçe saydığını, binaları yıkıp, demirini alıp, molozunu yerinde bıraktığını ifade etti.
Adıyaman’da en can yakıcı meselelerinin başında içme suyu sorununun geldiğini vurgulayan Tutdere, “Adıyaman yerle bir oldu, kısmen konteyner kentler kuruldu ancak konteyner kentlerde su yok. Vatandaş temiz suya erişemiyor. Bugün Vartana’da, Altınşehir’de birçok köyde, Sincik’in köylerinde dahi içme suyu yok. 6 ay geçmiş bugün Adıyaman’da depremzede bir bardak suya muhtaç. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü bu memlekette niye var? Neden siz vatandaşın içme suyu sorununu çözemiyorsunuz? Bir kez daha çağrı yapıyoruz, içme suyu sorununu çözün. 40 dereceyi aşan sıcaklıklarda vatandaş suya erişemezse nasıl yaşayacak?
Kalıcı konutlar konusunda bazı çalışmalar başladı. Ancak bu çalışmalar yetersiz. Talep dikkate alındığında ek tedbirlerin alınması ve kalıcı konut çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor. Vatandaşların bir an evvel kalıcı konutlara yerleştirilmesi ve barınma sorunun temelden çözülmesi gerekiyor.
Özellikle ticaretin yeniden canlandırılması, ticaretin bel kemiği olan esnafa dönük yeni teşvik paketlerinin açıklanması ve hayata geçirilmesi lazım. Ancak hükümet, Adıyaman’da ve deprem bölgelerin bir kısmında daha çoğu esnafa bir konteyner veremedi. Esnaf iş yerini açacak bir konteyner bulamadığı için aylardır gelirinden mahrum, işini icra edemiyor. Dolayısıyla çoluk çocuğunun nafakasını karşılayamıyor.
Adıyaman’da binaların büyük bir kısmının tapusu yok. Zamanında muhtar senetleriyle vatandaşlar güven ilişkisi içerisinde alışveriş yapmışlar, arsa almışlar bu arsaların üzerine evler inşa etmişler. Ancak bu evler depremde yıkıldı. Şu anda ki mevzuata göre bu evlerin tapuları olmadığı için buranın ev sahiplerinin desteklerden, projelerden yararlanma şansları yok. Dolayısıyla bu tür durumdaki özel konuları da çözümleyecek bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Kaynak: iha