Stres, çağımızın en yaygın sağlık sorunları arasında yer alıyor. Öyle ki bazı bilimsel araştırmalara göre dünya üzerindeki her 10 insandan 8’i düzenli olarak stresle ve stres kaynaklı diğer sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Bununla birlikte stres kaynakları söz konusu olduğunda çoğumuzun aklına yalnızca büyük ve önemli olaylar geliyor. Yalnızca işimizi kaybetmek, tehlikeli bir hastalığa yakalanmak veya ani bir ayrılık gibi belirleyici olayların yaşamımızdaki temel stres kaynakları olduğunu düşünüyoruz. Elbette bu düşünce yanlış değil, fakat eksik!
Gündelik yaşam çoğu zaman önemsiz, üzerinde durulmayan çok sayıda “küçük” stres kaynağı ile dolu! İş arkadaşımızla yaşadığımız küçük bir tartışma, tutulmayan sözler, geç kalınan bir toplantı veya sinir bozucu trafik… Ancak çoğu zaman önemsemediğimiz tüm bu olay ve durumlar, ciddi bir sağlık sorununa sebep olabilir. Stres, modern zamanların en yaygın ve tehlikeli sağlık sorunları arasında bulunuyor.
Günümüzde, stresten uzak yaşam süren bir insana rastlamak neredeyse imkânsız! Üstelik stres hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı olumsuz anlamda şekilde etkiliyor. Stres ve stres yaratan durumlar söz konusu olduğunda, çoğumuzun aklına yalnızca yaşamımızdaki önemli olaylar geliyor.
Sevdiğimiz bir insanı kaybetmek, işimizden ayrılmak, yaşadığımız şehri değiştirmek veya tehlikeli bir hastalığa yakalandığımızın haberini almak. Elbette tüm bu belirleyici unsurların stresli zamanlar geçirmemize neden olması son derece doğal. Ancak insan yaşamındaki stres kaynakları bunlarla sınırlı değil. Gündelik yaşam, ilk etapta küçük ve önemsiz görünen fakat ciddi şekilde stres yaşamamıza sebep olan onlarca olay ve durumla dolu.
Örneğin bir iş arkadaşımızla yaşadığımız ufak bir tartışma, trafikte geçirdiğimiz saatler veya günlük rutinimizi bozan ufak aksaklıklar… Bilim insanlarına göre gündelik yaşamımızdaki bu önemsiz gibi görünen küçük sorunlar, her ne kadar farkında olmasak da sağlığımız için son derece tehlikeli. Çünkü mikro stres olarak isimlendirilen sinsi sağlık sorununun kökeninde, bu önemsiz detaylar var.
Mikro stresi sinsi ve tehlikeli hale getiren şey ise günlük yaşamın doğal bir parçası gibi görünmesi! Gerçekten de, mikro strese neden olan şeyler pek çok insanın üzerine düşünmeye değer bulmadığı, kısa süreli ve önemsiz olaylar. Üstelik çoğumuz, bu önemsiz olayların üstesinden kendi başımıza gelebiliyoruz. Ancak mikro stres, “zamanla biriken” bir sağlık sorunu! Bu nedenle fark edilmesi oldukça zor ve son derece tehlikeli!
Gündelik yaşamdaki küçük ve önemsiz sorunların sürekli hale gelmesi, mikro stresi büyük bir soruna dönüştürüyor! Sürekli hale gelen bu stres kaynakları, pek çokları tarafından görmezden geliniyor veya çok sayıda insan, bu önemsiz olayların bir stres kaynağı olduğunu fark edemiyor. Dahası, günlük yaşamdaki bu sinsi stres kaynakları ile boğuşmak günümüzde, bir şeylerle meşgul olmanın ve önemli işlerle uğraşıldığının kanıtı olarak görülüyor! Ancak bilim insanları, mikro stresin insanı yavaş yavaş tüketen ve dikkate alınması gereken bir sağlık sorunu olduğu konusunda uyarıyor!
Her şeyden önce, yaşamımızdaki önemsiz gibi görünen unsurların önemli birer stres kaynağı olduğunu kabullenmek, mikro strese sebep olan şeylerin farkına varmak gerekiyor. Ardından, bu stres unsurları ile aramıza mesafe koymalıyız! Uzmanlar, hayır demenin mikro stresle mücadelede kilit bir önemi olduğunu ifade ediyor. Çünkü hayır demek ve buna bağlı olarak mikro stres kaynaklarından uzaklaşmak, hastalığı yaşamın doğal bir parçası haline getirmemek adında oldukça önemli.
Mikro stresle mücadele etmek için başvurulabilecek şeylerden biri de, yaşam biçimimizi değiştirmek. Uzmanlar bu sayede önceliklerimizi daha net bir şekilde belirleyebileceğimizi ve mikro strese sebep olan olay ve durumlardan uzaklaşabileceğimizi dile getiriyor.
YORUMLAR