Mesela soba başında çayımızı yudumlamışız,
Muhabbet etmişiz ordan, burdan
Şekersizdi çaylar, sonradan anladım
Farkına bile varamadık,
Hangi film oynuyor, kaçıncı reklamdayız,
Tıkırtılar çıkarsa da kedi,
Umurumuzda değil ki.
Mesela araba kullanıyorum,
Radyoda şiir okuyan benim sesim
Ne trafik umurumda, ne yağan yağmur
Çukurlar var yollarda,
Hayatın zor kaldırımları misali.
Mesela merdivenleri çıkıyoruz,
Dik ve bir o kadar zor
Yorgunluğum umurumda bile değil
Farkındayım adımlayan bu ayaklar
Benim değil…
Özlemleri bitirmişiz hayallerle
Rüyalar hep yarım yamalak.
Dizeler kazımak istiyorum kâğıtlara
Yazamıyorum harfleri, birleşmiyor satırlar
Ve bir cümle bile kuramıyorum.
Mesela simidi çaya batırmışız,
Çocukluğumda bisküvi yer gibi.
Ne kadar dökülse de susamlar içine
Çayın tadını alıyorum
Zor yollarda yürüyorum ama
Nefes almanın hazzına varıyorum
Usanıyorum sevmelerden
Tırsıyorum ayrılıktan
Ne kadar yazmayı sevsem de
Vazgeçemiyorum karanlıktan
Mesela diyorum, mesela…
Her daim gidip gelmelerle
Acaba öyle mi yapsak, böyle mi yaşasak diye,
Zamanı tüketiyorum.
Her noktası hafızaya kazınan bir ömür yitiriyorum.
Mesela ne kadar yaşayacağımı bilmeden.
Mesela hangi gün hangisinden değerli bilmeden.
Mesela hangi hamle hangisinden doğru bilmeden.
Mesela hayat plan mı yoksa ne olursa olsun yaşamalı mı?
İşte mesela, mesela…
Çetin KORKMAZ